NE ZAMAN OKURUM
Uyuyamayanlar yazabilir. Uyuyamayanlar düşünebilir. ve uyuyamayanlar kitap okuyabilir. Ben günde sadece üç saat uyuyabiliyorum. Kitap okuma saatlerim ise 01:00 ile 03:00. O saatlerde müzik bile dinlemem. Klasik müzik dahil dinlenecek her şey ikinci bir konsantre gerektirir. Okumanın en güzeli gecenin sessizliğindedir...
Dostlugumuzun caddeye bakan yüzünü sık sık yikamamiz gerekiyordu. Dostlarimiz bizden tavlayici sahtelikler bekliyordu. Evcil yalanlar besledik saksilarimizda... Ve en sık söylediginiz yalan suydu; Biliyorsun ben dobra bir insanım... Hiç dinlemem langanadak söylerim!.. Zaten hepimiz dobrayiz degil mi!.. Hep langanadak söyleriz gerçegi, karsimizdaki kim olursa olsun! Hep televizyonda belgesel yayinlansin isteriz degil mi? Tabiitabii ... Bu söylediklerinize siz inaniyorsaniz, sizin bir itiraziniz yoksa size, benim için sorun yok... Ve iste bu yaziyi da hiçbiriniz üstünüze alinmadiniz... “Öyle yapan çok” ama siz öyle yapmiyorsunuz degil mi? Çünkü kendinizi dolandirmayi meslek edindiniz! Meslegin erbaplarindan biri de bu satirlarin yazaridir elbette.
Pdf
Reklam
23. Arzu ve heveslerini ilâh edinmiş, bilgisine rağmen (Allah’ı bırakıp da o hevâsına kul olmasından dolayı)* Allah’ın da kendisini sapıklıkta bıraktığı, kulağını ve kalbini mühürleyip gözüne de bir perde çekmiş olduğu kimseyi gördün mü? Şimdi (bana söyle) artık Allah’tan başka, onu doğru yola kim getirebilir? Hâlâ düşünmeyecek misiniz? * Allah’a kul olma özelliğini kaybedip nefsine tapan insanlar bütün iş ve hareketlerinin doğruluk ve meşruluk onayını Allah’ın buyruklarından değil, nefislerinden, ona hoş gelip gelmemesinden almaktadırlar. Böylece onlar, nefislerini, hatta nefsânî akıllarını ilâhlaştırmışlardır. Mehmed Âkif bunu şöyle ifade ediyor: “Beşerin taptığı kendisinin heykelidir / Dinlemem, etse de Allah’ı bütün gün takdîs / Ben bu mel’ûn putun uğrunda geberdim / Hâlâ kabaran kokmuş içimden: Yaşasın nefs-i nefîs!” Nefsin/hevâ ve hevesin hâkim olduğu yerde dalâlet (sapıklık) vardır. İnsan ondan kendisine pay ayırdığı ölçüde sapıklık içindedir.
Sayfa 500 - Câsiye Sûresi / 23.Ayet
Fatih Sultan Mehmet'in İstemem Şiiri
Sen kokmayan gülü neyleyim, Neyleyim sensiz baharı? Sen doğmayan günü neyleyim, Neyleyim sensiz ben dünyayı? Senin tenine değmeden gelen yağmuru istemem, meltemi istemem. Seni parlayacaksa parlasın yıldızlar,
Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir; Dinlemem etse de Allah'ı bütün gün takdîs Ben bu mel'un putun uğrunda geberdim, hâlâ Kabaran kokmuş içimden: " Yaşasın nefs-i nefis!"
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.