Sen bu işi hiçbir zaman anlamayacaksın. Casy, sana anlatmaya çalışıyor, sen de hâlâ soruyorsun. Ben senin gibilerini çok gördüm. Siz bir şey sormazsınız; sadece şarkı söyler gibi bir hava tutturursunuz. Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz? Ne anlamak istediğini sen de bilmiyorsun ya!
Saint bu kez farklı bir maske takıyor; sanki tenini soğuktan korumaya çalışıyormuş gibi siyah bir kar maskesi. Gömleğinde koyu bir leke kurumuş.
Kan.
Bir elimle ağzımı kapattım. "Ne oldu?"
"İyi misin?" diye soruyor ısrarla. Maskesindeki deliklerden koyu renk gözleri endişeyle parlıyor.
"Sen neden bahsediyorsun? Ben iyiyim. Kanaması olan sensin."
"O orospu çocuğunun sana nasıl dokunduğunu gördüm," diye
homurdanıyor. "Ondan kaçışını izledim."
Aynamın tozunu aldım bugün
Ve ilk kez gördüm
Kendi yansımamı
Oradan bana bakan kadın
Nefesimi kesti
Kimdi bu güzel yaratık
Gökyüzünden dünyaya düşmüş bu varlık?
Yansımama ve yüzüme
Hayallerimin kadınına dokundum
Muhteşem bir gülümsemeyle baktı bana
Dizlerimin üzerine çöktüm
Ağladım hıçkırıklarla
Bütün hayatımı nasıl geçirdim ben
Kendim olup da
Kendimi hiç göremeden?
Bu bedenin içinde
Onlarca yıl geçirip
İçindeki mucizeleri nasıl fark edemedim?
Tanrı nasip eder bir gün bir melek görürsem ağzımın açık kalmasının sebebi meleğin yüzü değil, kanatları olacaktır. Zira ben mümkün olan en güzel yüzü çoktan gördüm..
"Savaşı biliyorum. Yalnız insanlar değil, atlar, cümle mahlukat, kurt kuş, börtü böcek, kelebekler, arılar, ağaçlar, otlar, hava, su, su da kırıma uğruyor. Ben de savaş gördüm, savaşlara girdim çıktım. Olmaz olsun, insanoğlu budur işte."