Kişisel farkındalık anında sizi varlığınızın köşelerinin derinliklerine götürecek derin bir keşif yolculuğu başlar. Kendinizi düşündüğünüz ve varlığınızın iç ve dış boyutlarının kesişimini hissettiğiniz, aktif ve pasifin buluşup muhteşem bir varoluşsal dansta bir araya geldiği o belirleyici an. Kendinizi gözlemlerken, varlığınızın derinliğine dalın ve şunu sorun: Ben hangisiyim? Ben bakan mıyım, yoksa bakışları alan mı? Ben olayların yapanı mıyım yoksa alıcısı mıyım? Kendinizi bu varoluşsal deneyimin içinde sıkışmış halde buluyorsunuz, ancak özgürleşmenin ve bütünleşmenin gücünü taşıyan farklı bir vizyonla.
Rüzgar tarafından savrulmaya devam edenlerdenim
İsa şöyle der: "Ekici tohum ekmeye çıktı. Bazı tohumlar yol kenarına düştü, kuşlar gelip yedi. Bazıları kayalık yerlere düştü, kök salamadı ve kurudu. Diğerleri dikenler arasına düştü, dikenler onları boğdu. Ama bazıları iyi toprağa düştü, büyüdü ve bol ürün verdi." Bu benzetmede, ekici Tanrı’nın sözünü yayandır. Yol kenarına düşen tohumlar, Tanrı'nın sözünü işitip anlamayanlardır; şeytan hemen alıp götürür. Kayalıklara düşenler, sözü sevinçle kabul eden ama kök salamayanlardır; onlar zorluklar karşısında hemen vazgeçenlerdendir. Dikenler arasına düşenler, dünya kaygıları ve zenginlik tutkusu ile sözü boğanlardır. İyi toprağa düşenler ise sözü işitir, kabul eder ve bolca ürün verir. Bu benzetme, Tanrı'nın sözünün nasıl alındığını ve büyüyüp meyve vermesini bizlere anlatır. Bu öğretiyi düşündüğümde tabii ki aklıma gelen ilk soru şu oldu: "Bu kategorilerden hangisiyim?". Bir türlü kendimi bunlardan birine ait hissedemedim. Ama sonunda bir karar vermeyi başardım. Sanırım ben hala rüzgar tarafından savrulmaya devam edenlerdenim. Henüz yeryüzüne kavuşmayı ve kök salabileceğim verimli bir toprağı bulmayı başaramadım. Ancak şunu da biliyorum ki doğru zamanı ve yeri bulduğumuzda biz de kök salıp meyve verebileceğiz.
Reklam
"yatakta oturuyordum bitkin, öylece dalıp gitmiştim düşlerin gözlerine usulca geçiyordu düşüncelerimin kayığı dünyaların sınırlarını günler geçti ve ben artık bilmiyorum hangisiyim ben? o pek mağrur görünen mi yoksa ezelden beri mağlup olan mı? verdiğim sözü tutamazsam bu defa öldürür bu keder beni oturup bekleyeceğim elbet bir gün gelir geri"
Ya taşı atan olur ya da taşa göğsünü siper eden. Şimdi ben hangisiyim?
Ya taşı atan olur ya da taşa göğsünü siper eden. Şimdi ben hangisiyim?'
İzdiham - Sayı 54 (Ocak-Şubat 2024)
İzdiham - Sayı 54 (Ocak-Şubat 2024)
"Ya taşı atan olur ya da taşa göğsünü siper eden. Şimdi ben hangisiyim?"
Reklam
111 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.