Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayat beklentiler ve bu beklentileri zihnimizde nasıl süslediğimizle o kadar alakalı ki. Beklendiği gibisine ulaşmak mı daha acıtıcı, yoksa var olan imgenin gerçekle çarpışıp yok olması mı? -Halil: Resminle benim aramdaki bir durum, seni ilgilendirmez. Ben senin resmine âşığım -Meral: İyi ama âşık olduğun resim benim resmim. İşte ben de buradayım, söyleyeceklerini dinlemeye geldim. -Halil: Resmin sen değilsin ki. Resmin benim dünyama ait bir şey. Ben seni değil resmini tanıyorum. Belki sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın. 🎬Sevmek Zamanı
Bu benim düşüncem sen saygı duyarsin duymasın ben düşünce kızıyım!!
Okulda aşktan falan söz ederdik saçma sapan hayaller işte insanları masum zannediyoruz tabi hoca gelip bu yaşta ne aşkı bilmem ne toplumda ikili ilişkiler hep ötekileştirildi. Sokakta küfür etmek ayıp değil ped almak ayıp görüldü. Bence belli bir olgunluktan sonra eğitim verilmeli nasıl bir insanın gururuna kalbine zarar vermeden sevilir bir kadına nasıl hitap edilir bunlar önemli şeyler. Aşk nedir sevgi nedir bunu bilmedikleri için şuan on altı on yedi yaşındaki çocuklar aşk dedikleri şeyi en hat safhada zevkleriyle yaşıyorlar ailede bilinçsiz oldu mu hele daha kötü. Burda on altı yaşındaki oğlan çocuktan on dört yaşındaki kız çocuğu hamile üç aylık bide. Ben dershane denemlerine giderken kız tıp kazanacakken yirmi beş yaşında birine kaçtı azıcık ilgi gördü diye bir hafta tanıdığı birine bir ömür emanet etti. Okuma kitaplarını koli yapıp verdi sarıldı dedim hayırdır hacca mı gidiyon can evim farklı dedi bak bak ija can evim. Diyeceğim kendi yeğenim olur çocuğum olur ilerde önce işin ahlaki boyutunu aşılamam gerek toplum bunu öğretti bana. O onu buldu şu şunu yaptı derken insanlığın formülünü unuttuk!!!
Reklam
Peçe Takmanın Hükmü ve Delilleri
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ لِاَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَٓاءِ الْمُؤْمِن۪ينَ يُدْن۪ينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلَاب۪يبِهِنَّۜ ذٰلِكَ اَدْنٰٓى اَنْ يُعْرَفْنَ فَلَا يُؤْذَيْنَۜ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُورًا رَح۪يمًا "Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına de ki: “(Tüm bedenlerini örten) cilbablarını üstlerine giysinler. Bu, onların
Unutmak mı?
SİZ AŞK'TAN N'ANLARSINIZ BAYIM? Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz,
Hepsi bir
Karar ver artık kimi daha çok sevdiğine Kararsız olma, sen üzme herkesi Kalbinde kim var, o mu yoksa ben miyim? Bilmek isterim, yolumu çizeyim
ASİLİYET BAĞLAÇ
Mavi koyulaşır mı? Biten tükenir mi? Birkaç zaman sonra, Bağıran adamlar, Merdiven başlarında, Merdivenlerde paspaslar dağılır. Yırtılır mı dediler,
Reklam
Bir güzel kıssa
Çok eski vakitlerde bir diyarda güzel âdetleri olan bir padişah vardı. Bir gün hizmetçilerinden birine bir meyve verdi. Hizmetçı sanki daha önce bundan lezzetli bir meyve yememiş gibi iştahlı bir şekilde meyveyi yemeye başladı. Hizmetçi meyveyi o kadar güzel yiyordu ki padişah da ona imrenerek o meyveden yemek istedi. Hizmetçiye; 'Ey hizmetçi! Sen bu meyveyi çok iştahlı yiyorsun. Bende özendim. Yarısını da bana ver de ben de yiyeyim. dedi. Hizmetçi meyveyi padişaha verdi. Padişah tadınca meyvenin çürümüş ve acı olduğunu gördü, kaşlarını çatarak dedi ki; 'Bunu nasıl yiyorsun? İnsan böyle çürümüş bir meyveyi bunca iştahla nasıl ve neden yer ki?' Hizmetçi dedi ki; 'Ey padişahım! Senin elinden yüz binlerce hediye aldım. Var denecek neyim varsa sen verdin de oldu. Şimdi verdiğin bu acı meyveye gelince onu acı diye beğenmemeyi, geri ver- meyi ar sayarım. Sen bana bu kadar nimet vermişken ben nasıl olur da verdiğin bir tek acı meyve yüzünden sana nankörlük ederim? Hiç insaf mıdır bu?' İşte bizim ahvalimiz de öyledir. Bize düşen o hizmetçi gibi bin bir nimetine bir musibeti bahane edip de yüz çevirmemektir."
Nâmütenâhî
Susuz geçen bir yazın ardından sonbaharı bekleyen bir kuş gibi hissediyorum bendimi kanatlarım var ama nereye konacağımı bilmiyorum , aklım katran karanlığında simsiyah bir düşün hediyesi olarak seni vermişti bana . Ne güzel gelirdi gözüme aşkın zehrine taptım yıllarca nefesim kesilirdi uçurum kenarında ama hiç bir zaman vazgeçemedim senden şimdi söyle bana nedir seni vazgeçiren? Neden bu kadar güzelsin bilmem aklım neden akla karşı tezler üretiyor, bütün benliğim karşında çaresiz ellerim semaya açık ve dilimden düşen kelimeler işte o kelimeler acır sana çünkü bilirler ki yıllarca bitmeyecek bir hasrete tâbidir kelimelerim susup anlaşılmayacak kadar derin konuşulacak kadar hevesli. Gençliğimin ortasına düşen bu cemre ısıtmadı içimi şimdi nereye baksam gözlerin geliyor önüme o mavzer gibi olan gözlerin bir aralar bana bakınca parlayan gözlerin şimdi neden ateş oldu da kavurdu beni? Açıklaması zor bir şey ama inan ki açıklamanı istemiyorum çünkü içimde kalan son gül goncasıdır o gözlerin. Sen gözlerine sürgün olduğum kadın söyle nerdedir benim katlim ben çoktan oraya doğru yürümeye başladım hemde hiç hevesli olmadığım kadar...
Ne fazla ne de eksik olur. Beklentin boşunadır. Olacak olan olur. Yapabileceğin bir yerden bir yere yürümekse bile, istediğin ya olur ya da olmaz. Ama olacak olan olur. İstediğin ya da istedikleri boşunadır. İstenen hiçten başka bir şey değildir. Başarı yoktur. Olmaya da bilirdi. Başarısızlıkta yoktur. Başarılı da olabilirdin. Ahlakta boştur. Ahlaklı olmayabilirdin. Ahlaklı da olabilirdin. Cehennem de yanmak, cennette huzur. İkisinin arasında araf. Onları şu an düşündün. Düşünmeye de bilirdin. Birisi şu an önemli. Ben miyim yoksa o mu sen mi? Biraz önce ki önemliyse ben ve o neden biraz önce yoktu. Biraz önceki neden önemli olsun. An, geçmiş ve gelecek. Çoğu zaman ikisi değersizdir. Çoğu zaman da birisi iyi kullanılmaz. İyi kullanılabildiği düşünülse de iyi kullanıldığı belirsizdir. Yani üçü de boş.
Sen o yüzüğü taktığın gün kalbimdeki seni öldürdün ben yanımda sen olmadan savaşamam artık. Benim tüm sinirim kendime zaman olarak yetişemedim diye, aslında yazmak istedim yazdım da fakat engelmişsin çok zor basmıştım o gönder tuşuna iletilmeyince vardır bunda da bir hayır diyip başka bir zamana erteledim cidden varmış bir hayır ne diyeyim yolunu seçmişsin unutmaktan başka çare bırakmadın. Verdiğin hediyeyi de içinde seni anlatan her şeyle yakma vakti geldi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.