Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bakan— İşte bu pejmürde kılıklı adam THKO'nun kumandanı, imiş iyi bakın kıyafetine suratına... Deniz — Ben THKO kumandanı değil, neferiyim! Başkan —Sen kahraman mısın? Deniz — Siz de kahraman olduğunuz için istifa ettiniz değil mi? Siz Demirel'in neferisiniz, ben THKO'nun...(¹² Mart Muhtırasının yayınlanması ile istifa eden Demirel Hükümetine gönderme bulunuyor) Bakan— ( Parmağının ucuyla duvarda asılı olan Türkiye haritasından Sivas'ı gösterek ) Devrim o tarafta mı? Deniz —Devrimin o tarafı, bu tarafı yoktur, her taraftan gelir!.
Sayfa 19 - Gönül Yayıncılık
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"İçimdeki isteğe ne karşılık verilmesi gerektiğini bilmiyorum. Oysa senin yanında isteklerim bile sessizliğe gömülüyor. Ne kargașa! Ne kargașa! Sen bir cevap mısın șimdi? Sanki hayatın karşısında durdum ve ona bir büyük soru sordum. Hayat karşıma seni çıkardı. Senin sorunun yanıtı da ben miyim?" Kalbimi çelen alıntılardan yalnızca biri... ♡ Ah Selçuk Baran, ne diyebilirim ki!.. Ne yazsa okurum, diyebilmeyi çok isterdim, mesela; keşke hayatta olsaydı da diyebilseydim... Hakkında ne söylesem eksik kalacak yazarlarımızdan biri. Bana göre edebiyatımızın incilerinden. On iki birbirinden güzel öykü ile bir kez daha kalemine hayran kaldım, duygularına ortak oldum, onları bize aktarışına derin bir saygı duydum. Durum öykülerindense olay öykülerini tercih ederim aslında, ama Selçuk Baran okura durum öyküsünü de sevdirerek okutacak bir yazar. O kadar çok satır çizdim ve öyle içime işledi ki her bir hikâye... Varoluş sancıları, travmalar, içsel hesaplaşmalar, mutluluk oyunları... Çok ama çok güzeldi! ♡ Hâlâ tanışmayan varsa aranızda, daha fazla ertelemeyin Selçuk Baran kitaplarıyla buluşmayı. Hiç okumamış olanları kıskanıyorum şu anda, çünkü benim külliyatını tamamlamama son bir kitabı kaldı. Yeni başlayacaklar için Tortu veya Bozkır Çiçekleri'ni tavsiye ederim. Ama benim en sevdiğim biliyorsunuz ki Güz Gelmeden. ♡
Arjantin Tangoları
Arjantin TangolarıSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2021169 okunma
Reklam
548 syf.
10/10 puan verdi
Küçük Kati - 1
Küçük Kati - 1
Osman Akdere
Osman Akdere
Merhaba arkadaşlar Bugün sizlere #küçükkati serinin ilk kitabıyla geldim. Okuduğum eserlerde kadın karakterlerin güçlü ve ayakları üzerinde durması beni çok gururlandırıyor olmaz diye bir şey yok sen yeter ki cabala emek olmadan yemek olmaz Çok zorlukla karşı karşıya geldi on kere düştü ama pes etmeden on birinci kez cesurca da ayağa kalkmasını bildi Ders niteliğindeki bu seriyi herkesin okumasını #tavsiyeediyorum Eserimiz, guzel vatanımız Türkiye ile Romanya arasında geçiyor , karakterlerin yaşadığı acılar az buz şeyler değil, yoksulluğu , çaresizlikten yapılan hataları , insana hayatı acısıyla tatlısıyla sorgulatacak bir hikaye. Küçük Kati nin çaresizliğini iliklerime kadar hissettim Eserimizde bas karakter kızımız Kati vardır .Kati yi annesi dünyaya getirirken vefat etmiştir,babası ise alkolik bir adamdır malesef ki daha Kati doğmadan önce evi terk etmiştir annesi de dogumda ölünce annesinin yakin arkadaşları mecburen Kati yi yetiştirme yurduna yerleştirir.Yanliz doğan Kati nin acı dolu yaşamanı ayrintilariyla bizlere aktaran yazarimiz tum duygulari yaşatıyor Eser 548 sayfa, Birinci kitapta uzun uzun karakterleri tanıtmis yazarımız ... Sorunlari arşı aşmış mutsuz aile üyeleri,dağılan yuvalar , yaşam mücadelesi vermekte zorlanan karakterlerinin yaşam hikayeleri yüreklere dokunuyor Özellikle baş karakter Kati nin yaşadıkları insanın yüreğini dağlıyor Siz bu yorumumu okurken ben ikinci kitabı okumaya gidiyorum.Kalın sağlıcakla
Çiğdem Bayram
Çiğdem Bayram
@elpisyayinlari #okuyucuyorumu #okuyananneler #okuyanteraziokuyor #okuyanterazi
Küçük Kati - 1
Küçük Kati - 1Osman Akdere · Elpis Yayınları · 202317 okunma
Deprem
sen benim kalbimin bakıcısısın güldeki karanlık yazıdan bir mesel söylemek üzre olan sussam, razı değil dile söylesem, derin ve geleneksel bir hüzündür, dolaşır elden ele âh bedenin, zakkum bedenin! bir dağyolu tadında ve ben o yolu kalbiyle bilen yüzün gizemdir, senin, yokluk! acı, sessizce yedi dildedir sevdalar kimdedir, kandedir ve depremler senin neren? kalbim buluşmamızdır, ey ceren!
104 syf.
8/10 puan verdi
Fark ettim artık. İyi olacak kadar iyi değilim artık.Mutsuzluk veya umutsuzluk değil bu hal.İyi değilim sadece.Hem de hiç iyi değilim.. Adem, İstanbul üniversitesinde ceza hukuku dersleri veren bir profesör. Eşi Şule'nin ölümünden sonra derin bir yalnızlıkla başbaşa kalır. Kimsesi kalmamıştır hayatta. Bir gün tesadüfen karşılaştığı İsa ile duygudaşlık hisseder. İsa da onun gibidir, yalnız ve dertli. İsa'nın her gün deniz kenarına gidip çay içip kitap okumasının sebebinin bu olduğunu anlar.Onunla sohbetleri profesöre iyi gelir. Bir gün hayatının en önemli kararlarından birini alan profesör,yanına kendisi ve arkadaşı için kıyafet hazırlar,deniz kenarına gider. İsa tahmin ettiği gibi oradadır. İsa'ya durumu anlatır ve birlikte yolculuğa çıkar. Çıktıkları bu yolculuk ise ikisinde de derin izler bırakacaktır.. Son demlerimi yaşarken en azından bir şeyler anlatmak ve anlamak istiyorum ya da hissedilmek. Tabii ki çevremde insanlar var. Ama benzerlik yok. Onlar farklı pencerede, ben farklı. Ama sen o baktığım pencerede yanımda belirdin sanki.." Yazarın kalemini çok beğendim. Öyle ki Adem'in o yalnızlığını hissettiriyor insana, sanki yani başınızda geçiyor olaylar.Anlamını yitirirse bir gün hayat, nasıl yaşayacağını bilemez insan diyor yazarımız,ne kadar da doğru aslında bu cümle. Herkesin mucadelesi farklı,kimi başarırken kimi girdaplara sürükleniyor. Yalnızlık üzerine güzel bir kitap okumak isterseniz tavsiyemdir, yalnızlığın doğası çok iyi işlenmiş çünkü. Sonu çok güzeldi, ipuçlarını takip edin..
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202411 okunma
Sevgi, kimseyle kıyaslanmaz bir aşktır. Sen benim dünyamda kimsenin yer edinemeyeceği aşkımsın. Kimsenin bilmediği geleceğimsin. Bu aşkın bizi nereye götüreceğini inan ben de bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da artık kendimi kimsesiz hissetmiyorum . Geleceğin geleceğime sarıldı. O, seninle anlam kazandı. Ben artık geleceksiz değilim değil mi? Artık hayatımda sen varsın buna inanmak beni mutlu ediyor. Bunu yaşayacak olmak beni gülümsetiyor. Oyunculuğun dışında ilk defa sürekli gülümsüyorum bunu kinle ve nefretle değil aşkla yapıyorum.
Reklam
Bu kaçış neyin nesi? Peki ya bu muhafazakarlık? Peki ya bu merhamet? Peki ya bu iyilik? Peki ya bu dürüstlük? Peki ya bu yeniden, yeniden ve yeniden ayağa kalkmalar? Peki ya bu ölüp ölüp dirilmeler? Çünkü biz ahirete iman ederiz, Müslümanız ve biliriz ki hayat bu dünya ile sınırlı değil. Ölümü öldüremiyor, kabir kapısını da kapatamıyoruz. Öyleyse
Zafer
Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan gazete okurken kol saatinin reklamını görmüş, meğer o sırada hayırsever Rıza oradaymış, sen zahmet etme abi, ben ayarlarım demiş, ayarlamış, biz bakmayalımmış faturayı kimin ödediğine, garanti belgesi kendi adınaymış filan. Aslına bakarsanız, Zafer Çağlayan'ın suçu yok. Hani, sünnet çocuklarına kol saati
Sayfa 249 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okuyor
"O gün, Tanrı'nın kendine sorduğu en zor bilmeceydin sen ve ben, çözmek bana düşmüş gibi sevinçliydim."
Dokuzlama “Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun?”
Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun? Biz, ''Kâlûbelâ''da beraber değil miydik? Ben o günü hatırlayamıyorum. Sen de hatırlayamazsın. Ama, mutlaka yanyana idik. Tanrı buyruğuna beraber baş eğmedik mi? Evet demedik mi? Çünkü sensiz eksik oluyorum. Yarım oluyorum. Biz, birbirimize ''Kâlû belâ''da
Reklam
senden hiçbir şeyim yok artık ne çocuk, ne bir sözcük, ne bir hatırlayış ve biri senin yanında adımı söylese, bir yabancı gibi umursamaz gidersin. O zaman, sana göre ölü olduğuma göre, neden ölmekten hoşlanmayayım, sen benden gitmiş olduğuna göre, neden ben de artık yoluma gitmeyeyim?
559 syf.
9/10 puan verdi
NOTRE DAME'IN ÇİNGENESİ Mİ OLSAYDI ACABA?
Üç haftadır neredeyse bu eser ile yatıp kalktım desem yeridir. İlkin müzikaline denk geldim ve bir ay öncesinden biletimi aldım. Sonra eserle ilgili hiç bir fikrim olmadığından, kitabını okumak istedim. Bu iki haftamı alan bir süreç oldu. Açıkçası kitabı okurken büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Nerede bu Notre Dame'ın kamburu? Kitabın
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,6bin okunma
Mania
"Bizim hiç gerçek bir anımız olmadı seninle . Ben hiç yanağımı yaslamadım omzuna , sen hiçbir zaman ağladığım gecelerde sığındığım o çapamı sapladığım liman olmadın. Nankör müyüm ben, Mantus? Sen hep vardın, hep varken bana hiç olmadın."
Sayfa 278 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Selam. Didem Madak'ın Grapon Kâğıtları şiirleri ile ilk tanışıklığı giderdim. Çokça merak ettiğim bir şair ve şiir kitabıydı. Her bir satır içe dokunan, anlamlı, hüzünlü dizelerle doluydu. Yalnızlık, suskunluk, özlem duygularının yoğunlukla hissettiren, kalbi titreten şiirlerle bezeli. Şiddetle tavsiye ederim. #kitapalıntıları
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214bin okunma
Ama şimdi her şey değişti, başkalaştı, benimle birlikte evrildi.Artık almak istediğim intikam, ödetmek istediğim bedel bu diyarda yaşananlardı. Tarihte yapılanlardı. "Her şey mümkündür." Parmaklarını sigilin etrafından şakaklarımda dolaştırdı. "Bedelini ödemeyi göze aldığın sürece." "Ne yapmam gerekiyor?" "Teklifin için minnettarım ama bunu bu kadar hızlı beklemediğimi itiraf etmeliyim." "Bilmiyorum," dedim içtenlikle. "Beni bu diyara getirdiler ve zorladılar. Hayatımdan alıkoydular. Tarihim, atalarım için sözde O halde neden benim hayatımı yerle bir ettikleri gibi ben de onların hayatını yerle bir etmiyorum? " sandığından daha çok bu diyara aitsin. " Ve sen nasıl oluyor da bu kadar tanıdıksın. Neden sana bakarken mest oluyorum, neden kokun bile sanki ezbere bildiğim bir öz gibi geliyor burnuma. Ailem kadar güvenilir, arkadaşım kadar yakın, çok sevdiğim o şehir kadar hayranlık uyandırıcı.
Sayfa 276Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.