Doğum, sadece bir canlıyı dünyaya getirmekten ibaret değil. Aksine, bir kadının ve hatta belki bir adamın bile hayatına bir müddet ara vermesi demek. Birine nefes vermeye çalışırken kesilecek olan nefesini kabul etmek demek. Hem de mutlulukla, istekle, canla ve başla! Aman iyi olsun. Aman uyusun. Aman yesin. Aman güvende olsun. Sanki geriye kalan her şey bomboş bir hülya... Yaşadım. Doruklarına kadar hissede hissede yaşadım. Bir süreçte içime kapandım. Kızdım , bağırdım, çağırdım, kendime engel olamadım. Hiçbir günahı yokken indirdim kucağımdab yavrumu, hayata darıldım. Sonra, bir anda, geçti. Hayata sarıldım. Güldüğünü gördükçe "benim misin sen?" dedim. "Ben bu kadar kusurla, çürükle doluyken, sen nasıl bu kadar güzel, nasıl bu kadar mükemmel bir canlı olabilirsin" dedim. Kahkaha atmayı öğrendi. Canıma can geldi! Tırmanmayı öğrendi, boynuma tırmandıkça ruhuma nefes geldi. Evet! Bu sefer benim kesilen nefesime, o nefes verdi... Sanki ömrüm boyunca hiç yaşamamış gibiyim. Sanki o doğmadan önce hiç var olmamış gibi. Annelik! İşte tüm bu sürecin özeti bir kelime değil miydi? Ben bu kelimeyi kalbimle sevdim. Ve seni çocuk, seni her şeyden, kendimden bile daha çok sevdim. Her zaman seveceğim...
Göğe Bakma Durağı
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Reklam
altüst olmuşum - mavi gri
youtu.be/g0nFXZ-kpL4 Nasıl başlarsa Öyle bitermiş aşklar da Yaşım başım olmadan Bildiğim bir tek şey var Unutma Seni benden daha çok
Azizim üstelik geçecegin el de kimin olur olsun pek de el değil, seni esir edip kendi senden bin beter hali ile hükümran olacak, sen zaaf ve hile içinde ve kendi aleyhine, benliğin aleyhine tanıklık ile suçlu olacaksın. İnsan insanı hep yanlış tanır lehine ya da aleyhine, muhakkak yanlış tanır, üstelik çoğu zaman tanıtanın da suçu değildir bu. Sendeki mevcut nasıl bir tanımaya izin veriyorsa o şekil tanırsın, çok da üstelemezsin. Bir insan hakkında yedi milyar kişi tanıklık etse yedi milyar yalan duyarsın, bakalım bunların sonu ne olacak, ben de merak ediyorum. İnsan ne yaptığını bilse neden yaptığını bilmiyor, yaptığının başka yerde veya insanda aldığı yolu, haliyle ne büyüklükte, ne hasarda bir şey yaptığını da bilmiyor, basit şeyler düşünerek büyük şeyler yapıyor. Biz en iyisi ahiret İşlerini dünyada halletmeye, kendi kendimize teraziler kurup sahte tartılar yapmaya boş verelim Azizim, boş. Bu da kibirdir belki. Hatta kibir insanın bilmediği her şeydeki cevabıdır. Bilmiyor musun, fikrin bile mi yok, kibirdendir de yüzde doksan doğrudur. Kendini bil demişler doğrudur ama bil de bağıra bağıra söyleme, insan her bildiğini söylese ne olur değil mi, kendin bil, zaten hakkıyla bilirsen ağzını da açmazsın anlıyor musun?
Sayfa 353Kitabı okudu
BİLİYORUM SANA GİDEN...] Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni Ne kadar yakmdan ve arada uçurum;
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
Nar Çiçekleri
“Varlığının hayali bile telaşa düşürürken yüreğimi Bir şiire nasıl sığdıracağım güzelliğini…” Hangi benzetmenin gücü yeter İçime düşen varlığının anlamını taşımaya. Ezilir ardında ne varsa Anlamsızlaşır adının geçmediği cümle Ve bitmez hiçbir şiir Yarım kalır Sen bana gülümsemedikçe… Sana baktıkça Gamzelerinde ansız açan Nar çiçeklerine benziyor yüzüm. Sen gökyüzümü süsleyen ay Ben kalbine düşmeyi bekleyen yıldız Sen teninde şiirler büyüten aşk Ben uyanmaktan korkan düşüm… Düşlerimin gerçeği gözlerin, Gözlerin yarım kalan yanım Sen tamamlandığım. Diğer yarım… “Ah sevgili seni düşündükçe Seni bende sevgili yapan “ânı” tutup alnından öpesim geliyor…”
Reklam
"Verdiği hasarın farkında olmayan insana neyi nasıl anlatacaksın. Bir kere ben sana bunu nasıl yaptım diye, ben seni nasıl bu hale getirdim diye üzülmeyen, bir kere kaybetme korkusuyla eli ayağına dolanmayan insana neyi anlatacaksın."
Balık ve Kurbağa’nın Aşkı Bir zamanlar, gölün derinliklerinde yaşayan bir balık ile gölün kıyısında yaşayan bir kurbağa vardı. İkisi de birbirlerine aşık olmuştu, ancak aralarındaki engeller büyüktü. Balık, suyun altında yaşadığı için kurbağayı ziyaret edemiyordu. Kurbağa ise karada yaşadığı için balığın yanına gitmek imkansızdı. Birbirlerine olan sevgileri, her gün daha da büyüyordu. Bir gün, gölün kenarında büyük bir taşın üzerinde buluştular. Balık, kurbağaya “Seni seviyorum, ama nasıl bir araya gelebiliriz?” dedi. Kurbağa da “Ben de seni seviyorum, ama suya giremiyorum” diye yanıtladı. İkisi de üzgündü, ama pes etmek istemiyorlardı. Birlikte bir çözüm bulmaya karar verdiler. Balık, kurbağayı sırtına alarak suya girdi. Kurbağa, balığın sırtında yüzerken, gölün güzelliklerini keşfetti. Balık da kurbağanın dünyasını karada deneyimledi. Birlikte geçirdikleri zaman, onların aşkını daha da güçlendirdi. Artık su ve karada birlikte olabiliyorlardı. Diğer hayvanlar, onların aşkını kıskanıyordu. Gökyüzündeki kuşlar bile onların hikayesini anlatıyordu. Ve böylece, balık ve kurbağa, farklı dünyalardan gelmelerine rağmen, birbirlerine olan sevgileri sayesinde mutlu bir şekilde yaşadılar. Onların aşkı, gölün sularında ve karada sonsuza kadar devam etti. Umarım bu masal hoşunuza gitmiştir! 🌟
... Bektaşi tekkesinde deyiş okudum Okudukça sana dokundum Yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım Ben Yalova'dan bir öğretmen Ellisine yeni bastım. Gözlerim gözlerine akmak ister Sen ister gizle ister göster Gözlerimden başka göze gitme Gidersen de sevme, seversen de delirtme Beni incitme Kapatma gözlerini gözlerime Sana derdimi kaç satırda anlatırım Kaç bahar dayanırım yokluğuna Yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım Dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım Yeşil dallarda kızıl kirazlarım Meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım Varlığın yıldız yangınları, aydınlanırım Seni yüz dilde kıskanırım
Muharrem İnce
Muharrem İnce
Ben ömrümce seni özledim… En yakınımdayken yüz yıllık hasret nasıl konur sende gördüm.
Sayfa 109Kitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.