512 syf.
9/10 puan verdi
Affet Ama Unutma Kitap İncelemesi
Güzel bir polisiye okumak istiyordum ve Lisa Gardner'ın D.D Warren serisinden bağımsız olarak yazmış olduğu Affet Ama Unutma kitabını seçtim. Çok da iyi bir karar vermişim gerçekten çok iyi bir kitaptı. Takıldığım 1 şey oldu sadece o sebeple 1 yıldız kırdım. Onu da az sonra spoiler kısmında detaylıca anlatacağım. Yalnız kitabın başında D.D
Affet Ama Unutma
Affet Ama UnutmaLisa Gardner · Martı Yayınları · 2020438 okunma
189 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Konusu ve karakterleri ile oldukça ilgi çekici bir kitaptı. Netflix tarafından 2022 yılında #tanrınıngazabı ismiyle sinemaya uyarlanmış, ilk fırsatta izleyeceğim. Arjantin'de yaşayan iki yazarımız var. Biri çok ünlü olan Kloster, diğeri anlatıcımız olan isimsiz(bence yazarın kendisi) yazarımız, bu kişilerin ortak noktası ikisi ile çalışan steno kız Luciana B... On yıl aradan sonra bir gün Luciana perişan halde isimsiz yazarı arar ve ona Kloster'in tüm ailesini öldürdüğünü söyler ve yardım ister. Sadece kendisi ve küçük kız kardeşi kalmıştır ve korkusu hezeyana dönüşür. Psikolojik bir okuma oldu. Severek okudum. Bence okunmaya değer... Gönülden tavsiyemdir...
Guillermo Martínez
Guillermo Martínez
Sizce Luciana veya kardeşi ne oldu? Luciana korkmakta haklı mıydı? Kloster ondan intikam almak için neler yaptı? Tüm soruların yanıtı kitapta sizleri bekliyor...
Luciana B.'nin Yavaş Ölümü
Luciana B.'nin Yavaş ÖlümüGuillermo Martínez · Sia Yayınları · 202334 okunma
Reklam
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Serinin devamı ve sonu olan bu kitap, açık söylemek gerekirse ben bambaşka şeyler düşünürken olay daha başka yerlere gitti. Yani klasik Türk dizisine bağlanacak diye düşünüyordum ancak hiç de öyle olmadı ve beni ciddi anlamda şaşırttı. Bazı bölümler de hare ye ne kadar kızsam da onun gözünden bakınca ciddi anlamda haklı oludğunu fark etmek kaçınılmaz son gibi bir hal alıyor. Ateşin bilerek ama istemeyerek yaptığı ihanet bana çok saçma gelmişti açıkçası ama konu da zaten buradan patlıyor ya :) . Kitapta beni güldüren sayılı karakterler mevcut ve tabii ilk sırada sezgin yer alıyor, çok fazla boş boğaz olduğu yanı sıra da gerçek bir abi korma iç güdüsüyle hareket etmesi muhtemelen herkesin gönlünü kazanmıştır ayrıca yaptığı şakarlarda bence komikti ve yerinde şakalardı. Hemen ardından tabii ki Mendes geliyor, o tam bir kokoş yani süslü ve baskın karakteriyle ortaya çıkıyor. Onunla ilgili bölümleri okurken kahkaha atmamak elde değil yorumları vs. ciddi anlamda insanı güldürüyor ve kendini sevdiriyor. Sanırım aklıma gelenler bu kadar seri tamamı okunmalı bence yazar ciddi anlamda güzel yazmış ben çok beğendim.
His 4: Son Alacakaranlık
His 4: Son AlacakaranlıkDuruMavii · Epsilon · 0161 okunma
Bugün son beşik kardeşimle bu filme gittik. Yine güzel bir seri yapmışlar. İlk üçüne gitmedim ama Garfield vardır düşüncesindeydim. Garfield'ın yeni sürümünün pankartını bir yerde görmüştüm sadece tarih olarak 15'i hatırlıyordum. Oda 31 Mayıstaymış. Geleyim bu filme. Özetle çok ümitvari bir film olmuş. 9 yaşında olan kardeşim korkar diye
İnsanın haklı gerekçelere dayandırdığı ve kendine sakladığı sürece belli ölçüde bencillik yapmaya hakkı vardır bence.
Şöyleki: Anarşizm genel olarak sadece göreceli bir fikir olan adaletten yanadır hatta hakkın yerini bulması için koşul olarak görülen bir sözleşmeyi benimser. Stirner ise ne bir sözleşmeden yanadır ne de hak- hukukla ilgilenir. Hatta hak ya da haksızlık gibi düşünceleri tanımaz bile. “Ben sadece özgür cesaretimle yapmadığım şeyde hak sahibi değilim; demek ki Ben, yapmakta kendimi hak sahibi görmediğim şeyde hak sahibi değilim. Benim için neyin hak olduğuna Ben karar veririm; Benden öte hak yoktur. Bana uyuyorsa, haktır. [...] Egoist hak işte budur." Öyle anlaşılıyor ki Stirner başkasına hak tanımıyor: Bence haklı olan "başkalarına göre haklı olmayabilir; bu onların sorunudur, benim değil: dilerlerse karşı çıkabilirler." Stirner'e göre her edim salt egoist bir iradeye dayanır. Kimi anarşistlerin hararetle vurguladıkları güçlerin harmonisi gibi bir düşünce Stirner'in umurunda bile değil.
Reklam
Platon (Eflatun) Devlet Adlı kitabın da gecen Mağara Benzetmesi
Şimdi, dedim, insan denen yaratığı eğitimle aydınlanmış ve aydınlanmamış olarak düşün. Bunu şöyle bir benzetmeyle anlatayım: Yeraltında mağaramsı bir yer, içinde insanlar. Önde boydan boya ışığa açılan bir giriş... İnsanlar çocukluklarından beri ayaklarından, boyunlarından zincire vurulmuş, bu mağarada yaşıyorlar. Ne kımıldanabiliyor ne de
Kitap Adı: Devlet Yazar: Platon Yayıncı: İş Bankası Kültür Sayfa 231 -237
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 hours
1.kitabi çoğu kişi sevmedi evet eksik yanlari vardı ama bence fena değildi. 2 ise efsane kitaptı güldürdü duygulandırdı hepsi vardı kesinlikle tristian efsane karakter bu arada . Bu 3.kitabi da sevdim Eliot tam Bi dayakliksin ama seninde haklı olduğun yanlarin coktu. Şükür ki kate seni güzel süründürdu. Ve o sonu çok iyiydi tristianin ortanca oğlan harry sen kac çocuğa bedelsin evlat çok komikti kesinlikle okunur tavsiye ediyorum
Kazanova
KazanovaT.L. Swan · Martı Yayınları · 2024125 okunma
Dolayısıyla en iyisi, yabancı insanların arasında hiçbir ilişki kurmadan, tek başına oturmaktır. Bahçe ve dostlar, der Epikür, hayatta başka bir şey yok. Bence haklı. Fakat bahçe namına da fazla bir şeye ihtiyaç yok, bazen bir kafenin terasındaki birkaç saksı yetiyor. Ve bir iki dost da yetiyor.
Sayfa 171Kitabı okudu
Bir kadın doğasının ve bir erkek doğasının bulunduğuna yönelik bu inanış şüphesiz kültüreldir ve kültürel olarak aktarılır. Bence, her iki cinste de kişiyi kıskanç, müsrif, aklı havada veya aksine hoşgörülü, tutumlu, ciddi vb. olmaya yatkın hale getiren bir şey yoktur. Yatkınlığı ve davranışların aktarılmasını sağlayan, bir cinsin diğerine üstünlüğünü haklı çıkaracak biyolojik bir özellik yoktur. Farklılıklar bireyseldir. Cinsiyetlerden biri veya diğeri için tipik olduğu düşünülen farklılıklar ise, büyük ölçüde kültür tarafından nesilden nesile aktarılmıştır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.