Empati kurduğumuz zaman ve bu fazla olduğu zaman kendimizi mazlum görüp çok emek veren, fedakar biri olarak görüyoruz ve bu fazla geliyor. Doğru, empati çoktur ama bildiğimiz anlamıyla çok değildir. Bir konuda empati kurduğumuz zaman o konuya dair korkularımız ve inançlarımız konuşur. Aynı hisleri aynı korkuları yaşamadığın kişiyle birebir empati kuramayacağımızı düşündüğümüz için realitemizi buna göre yaratıyoruz. Empati kurmamanın da bencillik, halden anlamamak olduğunu sanıyoruz. Birinin hissini paylaşmak, anlamak, sevmek için önce kendini anlaman gerekir. Herhangi bir grubun fikrine, inanışına değil de tamamıyla kendin olarak baktığında, konunun empati kurabilmekle alakalı olmadığını, bakış açınla alakalı olduğunu anlıyorsun. Yaşadığın hayattaki mutluluğuna ve iç huzuruna bakıp kendini sevebilme becerini ölçebilirsin. Tüm duygular sağlıklı ve doğaldır. Hepsini taşıyor olmak seni bütün olmaktan alıkoymaz, bütünlüğünü bozmaz, bütünlüğünü yaratır. Ve bu hislerin dillerini öğrendiğinde her duygunun farklı bir versiyonunu taşırsın. Öfke kötüdür deriz ama öfkemizi; gerektiği yerde bir şeyleri bırakabilmeye, tavır almaya ya da kendine saygı duyduğunu hatırlatmaya çevirebilirsin. Bunu da o duyguyu hiç bilmeden yapmak pek mümkün değildir. Böyle bakabildiğinde algıların sarsılır. Bu kendine ulaşmanın ilk adımlarından biridir. Doğru yerdesin. Orda kalmayı dene..
Etik
Tilkiler ve farelerin oluşturduğu bir toplumda fareler çoğunluktadır. O zaman genel ahlak yargısı şu olur: Fare avlamak kötüdür! Bu çoğunluğun perspektifidir. Güçlü olanın, tilkiler in söylemi ise fare avlamakta bir sorun bulunmadığı yönündedir. Ortada bir etik kurallar savaşı.. Birey(ler) kendi çıkarları için çabalar. Bu çaba belki bencillik olarak adlandırılamaz
Reklam
Narsist Kişilikler
... Çıkarları söz konusu olduğunda bir başkasına alçakgönüllü davranabilirler ve bu rolü çok güzel oynarlar, ancak çıkarları sona erdiği zaman arkalarını dönüp giderler; pragmatist, faydacı, menfaatçi kişilerdir. Onların çıkarına hizmet eden şey iyi, etmeyen şey kötüdür. Kutsal saydıkları şey egolarını tatmin etmektir; bunun için her türlü ahlakî kuralı yok sayabilirler. Toplumda sevilmezler. Çevrelerinde olmak isteyenler onları övmek zorundadır; çünkü bu insanlar başkalarından gördükleri hürmet ve saygıyla beslenirler. Yapıcı da olsa kendilerini eleştiriye kapatmışlardır, iyi niyetle yapılan bir eleştiriyi bile bir hakaret, bir aşağılanma olarak algılarlar; bu yüzden hata yapmaya mahkûmdurlar. Kendilerini ancak özel kişilerin anlayabileceklerini düşündüklerinden "Kimse beni anlayamaz" cümlesini sık kullanırlar. Karşılarındaki kişinin hislerini fark edemezler, sadece kendi hislerini önemserler. Başkalarına acı çektirirler fakat hiç pişmanlık duymazlar. Oldukça geniş bir hayal dünyasına sahiptirler; kadınlar güzellik, aşk gibi konularda hayallere sahipken, erkekler para hayali kurarlar. Kuyrukta beklemeyi veya otobüste ayakta kalmayı kendilerine yediremezler. Bu düşüncelerinin arkasında bencillik ve ayrımcılık duyguları yatar. Bu tarz duygular insanı etnik narsistliğe kadar götürebilir. Kendi ırkını üstün kabul ederek sayısız insanın ölümüne sebep olan Hitler'i böyle bir vahşete sürükleyen etnik narsisizmdir.
Sayfa 156 - Timaș Yayınları, 28. Baskı, Haziran 2023Kitabı okudu
Sahip olmak ya da Olmak
Mala, mülke, şöhrete, insana, bilgiye "sahip olmak" demek, onları ele geçirmek, kendine mål etmek. onlara egemen olmak ve dilediğince kullanmak anlamına gelir. Ama bu maddesel sahip oluşların sonu yoktur. İnsan hiç bir za- man yeterince şeye sahip olamayacaktır. Çünkü maddesel olan, elle tutulan aldatıcı ve geçicidir. Bu nedenle
Bazen sorumluluk daha kötüdür. Hoş bir bencillik içermez.
Sayfa 557
95 syf.
·
Puan vermedi
Medeni dünyanın göze hitap eden kısımlarının aslında gercegi yansıtmadıgını maskeleme uygulandıgını bu durumdan haberdar olunup insanın kendisini uyarmasını savunan Kant ve budizm dusuncelerini andıran ahlak düsüncesine yakın bir eser. Şehvet,cimrilik,açgözlülük,bencillik,cesaret,hırs gibi olguların insan ıcin ne anlama geldigini orneklemelerle anlatan ve "insan neden kotudur?" ve "insan arzularindan vazgecerse ahlakli bir insan olabilir"mi sorularına cevap yaklasımında eser..
İnsan Doğası Üzerine
İnsan Doğası ÜzerineArthur Schopenhauer · Oda Yayınları · 20131,047 okunma
Reklam
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.