Çok üzdü, çok kızdırdı bu kitap beni! İnsanlara olan inancımı yitirdim. Nedir bu insanın insana ettiği? Hep çıkar, hep bencillik. Toplum denen ortaklık bile bir aldatmaca, tiyatro.
Büyük ustanın devleştiği bu kitap İnce Memed kıvamında ilerliyor. Dil, konu işleyişi aynı, sürükleyici. Hıdrellez efsanesi, 1960’larda yerleşik hayata geçen, Binboğalar’da yaşayan, hayvancılık yapan, Türkmen Karaçullu Obasının başına gelenler kitabın zeminini oluşturuyor. Arka planda bireysel çıkarların insanı nasıl insanlıktan çıkardığına dem vuruluyor. Binboğalar’ın yükseklerinde yaşayan oba kış gelince ovaya, çukura iniyor. Şehirleşme ile her yer ekili, her insan bir diğerine kurt. Ovalılar ayakbastı parası alıp göçerlere her türlü kötülüğü yaparken obalılar hayatta kalmak için hayvanlarını ekili tarlalara sokuyorlar. Kavga, çatışma Karaçullu obasını bitiriyor. Kimliklerini, değerlerini yitirerek parçalanıyor ve yok oluyorlar. Kerem, Ceren, Demirci Haydar Usta, Süleyman Kahya, Mustan’ın sırayla ön planda olduğu hikayeler birleşip koca bir kültürün nasıl yok olduğunu insanın içini sızlatarak fısıldıyor.
Çok beğenerek okudum. Tavsiye ediyorum. Okuyacak kitabınız bol olsun…