'...Ve ben daima galip kişi değildim. Ben de bir sürü yenilgi yaşadım, beni de terkettiler, çoğu zaman yanlış anladılar. Olur böyle şeyler, kabullendim. Güzel çok şeyler biriktirdim, ve bazı acı şeyleri unuttum. Sonunda hep özgürlük isteyişimin bir bedeli vardı.'
Yanlış anlaşılmakta , kendimi doğru anlatmaya çalışmaktan yoruldum . Bu uğurda kaç defa örselediysem kendimi, kendimden özür dilerim . Beni yanlış mı anladılar ? Bıraktım öyle kalsın .
Bari geriye kalanlarım yıpranmasın .....
- İslam nazarında hocanın hatırı büyüktür. Bu yüzden “Âdab-ı İslamiyye” kitaplarında hoca-öğrenci münasebetinin nasıl olması gerektiği ile alakalı pek çok tespit ve rivayet vardır. Talebenin Mişkâtu’n-Nübüvve ile irtibatı hoca vasıtasıyla olur. Hoca, varlık sebebidir. Bu yüzden Nevevî ulemayı ebeveyn makamında kabul eder (Nevevî, Tehzîbu’l-Esma,