Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karanlığın Çağrısı Ya senden çok uzak olmalıydım Aramızda asilmaz engeller olması muhtemel Büyük dağlar,derin denizler olsun. Sana vermeyen güç yetmemeliydi Dikkatsizliğimin butun hincini uzaklıklara yukardaydım Dagda yanan bir çoban atesi gibi Gökte bir yıldız gibi Seni görmeli Seni yaşamalı ve senden çok uzaklarda olmalıydım Biliyorum güzelligin
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Reklam
"Ne güldüm, ne güldüm; elimi dizime vurarak deliler gibi güldüm. Boğazımdansa tek ses çıkmıyordu; dilsiz ve bitkindi benim kahkaham; ağlamaklıydı."
Varlık YayınlarıKitabı okuyor
168 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Kitabı okumadan önce "sapkınlık ve çılgınlık" kelimelerini yorumlarda görünce soru işareti bırakmıştı. Şehvet, libido, ayıplar, iç güdü. Tamam, bunlar var ama en küçük pozitif yanı Japon Kültürü. Şöyle bir bu kültürü de gezmiş oluyorsunuz. Bunun bile kâr olduğunu düşünüyorum. Kitaba gelecek olursak akıcılığı standart. Kitapta bazı isim ya da kelimeleri okurken de zorlandım. 77 yaşında maddi durumu iyi olan bir ihtiyarın hayatını, yaşadığı hastalığı ve gelinine karşı duyduğu şehvet, arzu ya da cinsel hayallerden bahsediyor. Yukarıda belirttiğim gibi benim için en pozitif yanı Japon kültürü ve Batıya yönelik davranış. Tavsiye konusunda yorum yok, emeğe saygı gösterip keyifli okumalar dilerim.
Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi
Çılgın Bir İhtiyarın GüncesiCuniçiro Tanizaki · Can Sanat Yayınları · 2019341 okunma
235 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Beşinci Dağ
Varsayın ki elinize bir din, din tarihi, bir peygamber ile ilgili bir kitap verdiler ve okuyun dediler, ne düşünürsünüz? Ben birçok kişinin benim gibi düşüneceğini tahmin ederek bir çıkarımda bulunayım, kuvvetle muhtemel basta burun kıvırarak sıkıcı bulacak, okuma isteği uyandırmayacaktır. Lakin Paulo Coelho, bir peygamberin yasantısını gayet makul bir sayfa ile sınırlayarak o kadar güzel aktarmış ki eserinde, okurken haz duyacağınızdan asla şüphem yok! Şahsım adına din hakkında okumayı pek sevmeyen ve tercih etmeyen biri olarak bu kitabı bitmeyen bir heyecanla okudum, her sayfasında ne olacak nasıl devam edecek merakı hep vardı sonuna kadar. Çünkü o kadar güzel işlenmiş bir eser ki; adeta bir gerilim romanı okuyorsunuz. İnsanı sanki bir Dan Brown kitabı okuyorum edası içine sokuyor desem fazla abartmış olmam. Hiçbir peygamberin hayatını, yaşadıklarını, yaptıklarını merak etmemiş ve bilmeyen bir kişi olarak okuduğum bu kitap bana çok güzel bir bilgi birikimi katmasının yanısıra bir o kadar harika zaman geçirtti. Yazarın daha önce okumuş olduğum birkaç kitabında da beni kendine hayran bırakacak yazımı, bu sefer de aynı oranda başarılı idi. Dinler ve tarihleri hakkında biraz meraklı olan biri için harika bir eser olmasının yanısıra sadece keyif ve güzel vakit geçirmek için de okunulabilecek olması, sanırım yazarın hikayeyi akıcı bir roman edasıyla asla sıkmadan işlemesinden kaynaklıydı. Paulo Coelho'nun diğer kitaplarını da önereceğim gibi bu kitabını da şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum, sonrasın da önerim için müteşekkir olacağınızı da şüphesiz söylüyorum. İyi okumalar dilerim
Beşinci Dağ
Beşinci DağPaulo Coelho · Can Yayınları · 20062,029 okunma
Yalnızca kör ve ihtiyar bir nakkaş olarak ben , Allah ‘ ın alemi yedi yaşındaki akıllı bir çocuğun görmek isteyeceği gibi yarattığını biliyorum . Çünkü Allah alemi önce görülsün diye yarattı . Sonrada gördüğümüzü birbirimizle paylaşalım , konuşalım diye kelimeleri verdi bize
Reklam
Gördüğü eğitim mi? Her insan kendi kendini eğitmek zorundadır ; sözgelimi , benim gibi... Döneme gelince , neden yetiştiğim döneme bağlı olacakmışım? Varsın o bana bağlı olsun.
Ah, reis bey, sevmek, hele benim gibi sevmek berbat bir şeydir. Hayatımda yalnız o vardı. Gözümü kapadığım zaman onu, açtığım zaman onu, uyuduğum zaman onu, uyandığım zaman onu görüyordum.
Sayfa 112Kitabı okudu
Sadece yalnız çocuklar tutkularının hepsini bir arada tutabilir. Diğerleri duygularını hoş sohbetlerde gevezelik ederek harcar. Sırnaşıklık içinde körelir, onlar aşk ile ilgili çok şey duymuş ve okumuşlardır. Aşkın ortak bir kader olduğunu bilirler. Onunla bir oyuncak gibi oynarlar. Bir erkek çocuğunun ilk sigarası gibi onunla övünürler. Oysa benim kendimi anlatacağım kimsem yoktu.
Bugün örs olan benim, çekiç gibi üzerime inen de sizin sözleriniz, âşk abidemi harabeye çevirdiniz.
Sayfa 356Kitabı okudu
Reklam
Bütün gün seni düşündüm. Senin benim gibi biriyle ne işi olacak ki dedim. Seni hak etmediğimi hissettim. Akşam bir yarım saat kadar ölmek istedim. Şimdi de sana sarılarak uykuya dalmak istiyorum. Bana sarılır mısın?
"Benim burada ne işim var?" diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz?
Keats ve Flaubert gibi dahi adamların katlanılmasını öylesine güç bulduğu kayıtsızlık, dünyanın kayıtsızlığı, kadın söz konusu olduğunda yerini saldırganlığa bırakıyordu. Dünya onlara dediği gibi "İstiyorsan yaz; benim için fark etmez," demiyordu kadına. Dünya gülerek "Yazmak mı? Senin yazıların ne işe yarar ki?"diyordu.
Herkesi senin gibi zannettim. Affet beni kalbim, tüm suçlu benim.
"Benim burada ne işim var?" diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz? Üstelik dışarı çıkmanızı sağlayacak birçok yol olduğunu da biliyorsunuz çünkü labirentten çıkmayı başarmış, dışarıda gülüşüp oynayan insanların seslerini duyuyorsunuz. Çalı çitlerin arasından arada bir görüyorsunuz onları. Yaprakların arasından gelip geçen şekiller halinde. Öyle mutlu görünüyorlar ki onlara değil, bu işi onlar gibi yapamadığınız İçin kendinize kızgınsınız. Oldu mu hiç? Yoksa bu labirentte kalan bir tek ben miyim?
1.500 öğeden 361 ile 375 arasındakiler gösteriliyor.