Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimi kabullenmekte zorlanmadım ama başka da hiçbir şeyi, hiç kimseyi kabullenmedim. Başka bir şeye ait en ufak kabulüm kendi reddim olacaktı. Hesabı buna devirmedim. Kendimi de hesaplayamadım. Sıkıntımı engin ve derin zannederdim. Bir zaman sonra baktım ki sıkıntım dünyayı kuşatacak ve başka herkesi de sıkacak genişlikte değil. Dünya o zaman başıma yıkıldı. Çünkü bazı başka sıkılanların sıkıntısı ve bunu dile getirişleri benim sıkıntımı tanımlıyor onu anlamlı ve önemli hâle getiriyordu. O zaman benimkinin sıkıntıdan çok bir darlık, benim hâlimin de bu darlıkta sıkışma olduğunu anladım. Dünya diye dar bir yere girdiğimi düşündüm. Bunu anlamak beni o kadar daralttı ki bu darlıkta artık ne bedenim ne varsa ruhum soluk alıp kıpırdayacak bir yer bulamadı. Soluksuz kaldım.
EDİRNE MEBUSU ŞEREF BEY’E Şeref Bey, Şimdiye kadar Millet Meclisinde sesinizin çıktığını hiç işitmemiştik. Halbuki 21-kânunusani-1934 tarihli Hâkimiyeti Milliye de, bana dair yazdığınız yazıda eski bir müverrih gibi konuşuyorsunuz. Tarihten salâhiyetle dem vurmanın moda olduğu şu zamanda, sizin de hiç bir ilmî salâhiyetiniz olmadan bu mevzua
Reklam
Sıkıntı
Sıkıntımı engin ve derin zannederdim. Bir zaman sonra baktım ki sıkıntım dünyayı kuşatacak ve başka herkesi de sıkacak genişlikte değil. Dünya o zaman başıma yıkıldı. Çünkü bazı başka sıkılanların sıkıntısı ve bunu dile getirişleri benim sıkıntımı tanımlıyor, onu anlamlı ve önemli hâle getiriyordu. O zaman, benimkinin sıkıntıdan çok bir darlık, benim hâlimin de bu darlıkta sıkışma olduğunu anladım.
-Gerçek hayat benimkinin yanında bir hiç, diyordu aynaya baktığında. Ayna da yanıt veriyordu: -Seninki de gerçek hayatın yanında bir hiç...
“Saçların çok güzel. Parlak ve mürekkep kadar kara. Her zaman sağa sola savuruyorsun, böylece ben istesem de istemesem de koltukta yanında otururken şampuanının kokusunu daha çok alabiliyorum. Sonra bir de göğüslerin var. Tanrım, göğüslerim tam bir işkence. Onları o gülünç yüksek yakalı gömleklerin içinde saklamaktaki ısrarın… Bunu neden yapıyorsun? Onlar temiz hava almayı hak ediyorlar. Los Angeles’ta yaz zamanı, Tanrı aşkına.” Sanki bu ona acı veriyormuş gibi çenesini ovuşturdu. “Sanırım şimdiye kadar üstündekileri söküp çıkarmanın yirmi farklı yolunu hayal ettim. Yalnızca onlara bir kez bakabileyim diye.” Daha başlamış bile sayılmazlardı ama Clara’nın nefesleri hızlanmaya başlamıştı. Her an bayılabilirdi. “Ama beni gerçekten çıldırtan daha küçük şeyler,” diye devam etti. “Arabadan çıkmana yardım ettiğimde, teninin benimkinin üzerinde bıraktığı his ve yüzünün parlayışı. Ayrıca sabahları esnerken sırtını yay gibi gerişini de seviyorum. Ah ve dudağının üstündeki beni de. Haritada X işaretli bir hazine gibi.”
Sayfa 181Kitabı okudu
344 syf.
·
Puan vermedi
"  Zararlı kitaplardan ırak dur Yakov..El sürme kirli olanlarına. ..." - "Zararlı kitap yoktur.. dünyada, zararlı olan şey...kitaplardan korkmaktır" Bernard Malamud 26 Nisan 1914 yılında dünyaya gelmiş 18 Mart 1986 yılında vefat etmiş  Amerikalı yazar döneminin bilinmiş en ünlü Yahudi yazarlarından biridir. Malamud
Tamirci
TamirciBernard Malamud · Kafka Kitap · 20131,167 okunma
Reklam
Ses tellerim parçalanana kadar bağıra bağıra ağlamam gereken herşeye kocaman bir iç çekip susuyorum. İçimde durmak bilmeyen bu tufan günü gelecek beni de yok edecek,kimse görmezse de ben biliyorum. Ağlayacak bir köşeniz bile olmuyor bazen değil mi . Arayıp durdunuz göz yaşlarınızı kurutup kimse görmesin diye saklayacağınız anlar. Kırgınım,
Eğer bu problemleri çözersem o zaman bir şeyleri kontrol edebilirdim ve eğer bir şeyleri kontrol edebilirsem çözemediğim tek problem için, kurtarmayı başaramadığım tek kişi için kendimi affedebilirdim. Herkesin kendi zihnindeki karanlıktan kaçma yolu farklıydı. Ben de benimkinin bu olduğunu öğrenmiştim.
Ona olan sevgisine ve iyi niyetine rağmen, artık küçük prens çiçekten şüphelenmeye başlamıştı. Onun anlamsız sözlerini ciddiye almıştı. Sonra da çok mutsuz olmuştu. Bir gün bana: '' Onu hiç dinlememeliydim'' dedi. '' İnsan çiçeklere asla inanmamalı. Sadece onları seyretmeli, koklamalı. Benimkinin kokusu gezegenimin her yerine yayılmıştı, ama ben onu nasıl mutlu edeceğimi bilemedim. Şu kaplan hikayesi de beni çok öfkelendirmişti. '' İçini dökmeye devam etti küçük prens. '' O zamanlar hiçbir şeye aklım ermiyordu. Konuşulanlara değil, yapılanlara önem vermeliydim. O güzel kokusu ve ışıltısı bana iyi gelmişti. Onu hiç terk etmemeliydim. Bana oynadığı oyunlara rağmen yumuşak bir kalbi olduğunu anlamalıydım. Çiçekler çok tutarsız oluyorlar. Ama bak, ben de onu nasıl seveceğimi bilememiştim. O zamanlar çok deneyimsizdim. ''
906 öğeden 591 ile 600 arasındakiler gösteriliyor.