Eskiden buralar hep dutluktu
Samuel, ona gülümsedi. “İnsanlar, bir zamanlar ağaçlarda yaşarlarmış. Aralarından biri, tırmanmaktan bıkmış olmasaydı, şimdi senin ayakların da yere basmazdı,” dedi. Sonra yine güldü. “Kendimi, bir toz yığınının üzerine çıkmış, Tanrının bu dünyayı yarattığı gibi, kafamda yeni dünyalar yaratırken görüyorum. Ama Tanrı yarattığı dünyayı gördü. Bense, benimkini göremem. Bu vadi, bir gün büyük bir zenginlikle dolacak. Bütün dünyayı besleyebilir, besleyecek de. Mutlu insanlar yaşayacak burada, binlerce, binlerce...” Gözlerine bir bulut iner gibi oldu. Yüzüne elem çöktü, sustu.
Bağımsız organ
Onun yüreğiyle benim yüreğim sanki bir bağla birbirine sımsıkı bağlanmış gibi hissediyorum. Onun kalbi atınca benimkini de hareket ettiriyor sanki. Birbirine bağlı iki tekne gibi; halatı kesmek istesem de, onu kesebilecek bir bıçak yok hiçbir yerde. Bu şimdiye kadar hiç hissetmediğim bir duygu. Bu yüzden de endişeliyim. Duygularım böyle derinleşmeye devam ederse ne hale gelirim acaba?
Reklam
Çok haklısın . Ben de onun o gururunu çok kolay görmezden gelebilirdim, benimkini ayakları altında ezip geçmeseydi..
"Benimki de böyledir herhalde, benimkinde de gözler, dudak kenarları yerli yerindedir ama bakınca oyulmuş, boşaltılmış olduğu görülür.."
Sayfa 250Kitabı okudu
Değeri bilinmemiş duygular kimi ruhlarda kine dönüşse de benimkinde yoğunlaştılar, yataklar oydular kendilerine, sonra da buradan yaşamıma fışkırdılar.
Sayfa 16 - can yayınlarıKitabı okudu
Keşke hiç yazmasaydın. Keşke ölüp gitseydi aşkın. Ölüp gitseydi de zaman alıp götürseydi benimkini de birlikte. Biricik umudumuz bu.
Abélard'dan Héloise'yeKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 911 ile 920 arasındakiler gösteriliyor.