Beverly Hills’in ışıltılı dünyasında bir canavar dolaşıyor. Yakışıklı ve popüler genç erkekleri kaçırıyor, aylarca yanında tutuyor, sonra boğarak öldürüyor. Cesetleri göğüslerine çizilmiş bir kanlı kalp iziyle bulunuyor.
Altı kurban…
Ve yedinci, Scott Harden.
Ailesi onu öldü sanırken, Scott ansızın geri dönüyor.
Şehrin en ünlü ceza avukatlarından biri Robert Kavin ve şiddete meyilli hastaları tedavi eden psikiyatrist Dr. Gwen Moore, bu vahşi katili yakalamak için bir araya gelmek zorunda. Ancak karanlık sırlar aralarında kara bulutlar gibi dolaşıyor. İkili av peşinde koşarken, kendi gölgelerinden kaçabilecekler mi?
Yazar, okuyucuyu ilk sayfadan itibaren merak içinde bırakmayı başarıyor. Olay örgüsü ve beklenmedik dönüşleriyle kendimi adeta kitabın içinde bir karakter gibi hissettim. Karakterlerin iç dünyasına yolculuk edip, çelişkilerine ve korkularına ortak olmak hoşuma gitti. Tek sitemim, yazarın elinde çok güzel bir malzeme varken gerilimi daha da tırmandırabilirmiş. Daha sakin sularda ilerlemeyi, merak ve gizemi daha ön planda tutmayı tercih etmiş. Saygı duyarım.
Bana iyi geldi mi? Evet.
Bir çırpıda okundu mu? Yüz kere evet. Daha ne isterim?
Zaten yazarın kalemini seviyorum, bu kitap ile sevdiklerimin arasına bir yenisi daha eklenmiş oldu. "Hayalet Yazar" kitabı hariç diğer kitaplarını okumuş oldum. Elinde kitabı olanlar hiç bekletmeden okusun bence.