"Büyüdükçe ne kadar yakınımız olursa olsun hiç kimsenin bizi gerçek anlamda anlamayacağını öğrenmekse daha da korkunçtur. Bizi en mutsuz eden bizzat kendi benliklerimizdir ve işte tam da bu yüzden benliklerimizi yitirmek için yanıp tutuşuruz."
"Bu çıldırtıcı benliği nasıl bütünüyle kaybedebiliriz peki? Aşkla mı? Aşkın acımasız, korkunç bir efendi olduğunuz pek azımız bilir. İnsan başka birisi uğruna kendini kaybeder ama bunu yaparak tüm tanrıların en hercaisine çaresizce kul köle olur. Savaşla mı? İnsan yüce bir dava uğruna savaşırken mücadelenin coşkusuyla kendini kaybedebilir ama günümüzde uğruna savaşılacak öyle yüce davalar kalmadı."
Maslow'un deyişiyle, Eğer benliği sürdürebilmek için tek yol diğer insanları yitirmek olursa, çocuk kendi benliğinden vazgeçmeyi seçer.
Böylece güvenlik sağlama, yaşamın başta gelen ilkesi olarak benimsenir.
Kaygı -yalnızlık veya onun en çok acı veren biçimi olan “terk edilme kaygısı” - kişiyi nesnel dünyadaki yönelimini kaybettirecek derecede etkiler. Dünyayı yitirmek benliği yitirmektir, benliği yitirmek de dünyayı; benlik ve dünya ilişkilidir. Kaygının işlevi benlik-dünya ilişkisini yok etmektir, yani kurbanın mekanda ve zamanda yönünü kaybettirmektir, bu yön kaybı sürdükçe kişi kaygı durumunda kalır. Kaygı kişiyi tamamen bu yön kaybının korunması nedeniyle boğar. Eğer kişi yönünü yeniden bulabilirse - umarım psikoterapide olduğu gibi- ve dünyayla tekrar doğrudan, deneyimsel olarak, duyuları canlı bir şekilde ilişki kurabilirse, kaygısının üstesinden gelir.
Kaygı -yalnızlık veya onun en çok acı veren biçimi olan “terk edilme kaygısı” - kişiyi nesnel dünyadaki yönelimini kaybettirecek derecede etkiler. Dünyayı yitirmek benliği yitirmektir, benliği yitirmek de dünyayı; benlik ve dünya ilişkilidir. Kaygının işlevi benlik-dünya ilişkisini yok etmektir, yani kurbanın mekanda ve zamanda yönünü kaybettirmektir, bu yön kaybı sürdükçe kişi kaygı durumunda kalır.
Kaygı -yalnızlık veya onun en çok acı veren biçimi olan “terk edilme kaygısı”- kişiyi nesnel dünyadaki yönelimini kaybettirecek derecede etkiler. Dünyayı yitirmek benliği yitirmektir, benliği yitirmek de dünyayı; benlik ve dünya ilişkilidir.