Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İyi bir tıp klinik uzmanı, hastası endişeliyse, kan basıncının bir ölçüde normalden yukarı olacağını, nabzın normalden çok hızlı atacağını vesaire gerçeğini göz ardı etmeyecektir. Konunun özü şudur ki, birisi "bir kalbi" veya bir organizma olarak bir insanın her tarafını inceliyorsa, o insan hakkındaki kişisel duygularının doğasıyla ilgilen­mez; bulgular ne olursa olsun, bu yersiz ve hesapta yeri olmayan bir şeydir. Aşağı yukarı bir standart profesyonel görüş ve tavır korunur.
Günümüz psikiyatrik jargonunun diğer bir özelliği vardır. Psikozu, uyumun sosyal veya biyoİojik başarısızlığı veya gerçeklikle iletişimin kaybı, bakışın yokluğu gibi, özellikle radikal bir biçimdeki -ki yanlış- adaptasyon bağlamında anlar.
Reklam
Ortakyaşam ilişkisi kurma eğilimi gösteren kişilerin birbirlerini bulmada gösterdikleri çabukluk ve beceridir. Bu, bilinçli bir seçim yapmaksızın olağanüstü bir sezgi yoluyla, iki kişinin birbirine doğru yaklaşması biçiminde gerçekleşir. Herkes kendi benliğinin ulaştığı olgunluk derecesine eşit olgunlukta birini bulur. Gerçi bazen görünürde kişilerden biri çocuksu ve ilkel davranışlarda bulunurken diğeri sağduyuyu temsil eder, ama sağduyuyu temsil eden kişi aslında kendi içindeki çocuğa yabancılaşmıştır ve onu karşısındaki insanda sever. Bir başka deyişle, aslında kendini sever. Çocuksu davranan taraf ise vaktiyle ana-babasından alamadıklarını şimdi alma çabasındadır. Bunu gerçekleştiremediği gibi, kendisine saygısını da yitirir. Üstelik, kendisine karşı ana ya da baba rolünü üstlenen kişinin egemenliğine teslim olur. Gerçekte onun da baba ya da ana rolü oynayan bir çocuk olduğunu ve kendi bağımlılığına dolaylı yoldan doyum aramakta olduğunu göremez. Öte yandan, kendi benlik sınırlarını çizememiş birisi ile olgunlaşmış bir insan arasında bir ilişki kurulamaz, hatta başlayamaz. Birbirlerinin varlığını fark etmezler bile!
"yengeç, suda yaşar; ama, yüzme bilmez - suyun içinde, yürür..."
En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız, hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız, hepimiz Hamlet'ten daha keskin bir "olmak veya olmamak" dâvası içinde yaşıyoruz. Onu benimsedikçe hayatımıza ve eserimize daha yakından sahip olacağız. Belki de sadece aramak ve bütün kapıları çalmak kâfidir. Çünkü bu daüssılanın kendisi başlıbaşına bir âlemdir.
"Kendini gerçekleştirmek önemlidir. İnsanlara mesajım şudur: Umarım ki çarpık bir benlik algısını gerçekleştirme yolunda değil, kendinizi gerçekleştirme yolunda ilerlersiniz. Umarım ki içinizi araştırıp kendinizi dürüstçe ifade etmenin bir yolunu bulursunuz."
Reklam
Çünkü;fazla tevazu kibirdendir!
İnsanın tevazusu övülürken kibri kabarıyor, hiçliğe talibim derken varlığını repoya veriyor, bende benlik ne arar derken soruyu da cevabı da benlik sorup veriyor, gülüp eğleşiliyordu.
Narsistler, içsel fakirliklerinin başkaları tarafından fark edilmemesi için büyük çaba harcar. Böbürlenirler, itibarlarını şişirirler ve diğer insanları küçümserler veya eleştirildiklerine ve ihmal edildiklerine dair en ufak bir imada yıkılabilir ve kendilerine verilen bu sözde zarar için diğer insanların kendilerini suçlu hissetmesine neden olabilirler. Bütün bu davranışlar bizi kişilerin benlik algılarının boşluğa dayandığını ve bu durumun çocukluklarında ihmal edilmiş olmalarından veya yetersiz aynalama yaşamalarından kaynaklandığı gerçeğinden saptırmak için tasarlanmıştır.
İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışında ki biçim değil, içinde ki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil HİÇlik bilincidir.
Dağlar Aşılır mı
Ben suskun! Sen yalnız, Dünya dönüyor... Aramızda dağlar var; O dağları da sen koydun, Bense sana o dağlarda kır çiçekleri topluyorum, Sanma dağlar aşılmaz, Dağlar aşılır! Ama bazen de insan çekilmez olur... Adına yalnızlık mı diyeyim, yoksa benlik egosunun zafiyeti mi diyeyim; İşte senle hikaye böyle başladı. Hep eksik yanı sen oldun!
MYÇ65
MYÇ65
Reklam
- Madam, Cemil Bey çok iyi bir süvâridir?; siz de mükemmel bir binici olduğunuzu az evvel ispat ettiniz. Yarış yapsanız ne iyi olur, diyordu. Genç kadının yüzü hafifçe bulutlandı: - Yavrum, benlik tahrik eden şeref ve zevklerden hoşlanmam, dedi. Yürüdük; çocuk, belki de mânâsını ebediyen anlayamayacağı bu cevapla şaşkın arkamızdan bakıyordu. -Bana en ağır gelen duygu, senden daha üstünüm, demektir. Rekorla, iddia ile yükselişi küçüklük bulurum Cemil Bey.. Meşhur bir ressam, birgün bana: Hakikî büyükler meşhur olmaya yeltenmeden meşhur olanlardır, demişti. Bence de, hayâtın seçkin ve zirveleşmiş simâları, söhret iddiası gütmeden, cemiyetin seçimiyle meşhur olan kimselerdir.
Sayfa 125
Fotoğrafa baktı bir meczup Mağrur bir ego görüyorum dedi Suretler hakikati göstermez ki! Ve bir çok sefer örter nihai güzelliği Bir fotoğrafa bakar insan, bir resme Hikayeyi ıskalar insan, gönül pare pare Bir benlik sevdası, beğenilme arzusu Suni paylaşımlar ardında yitik hikayeler Fotoğraflar başka yaşanmışlıklar başka Güzelliği yakalayamazsın her karede Bir gönül ki kırıldı mı sığmaz hiç bir çerçeveye
Bana göre hiçbir şey, benlik ve tarihin kesiştiği nokta kadar anlaması güç, etkili ve ilginç olamaz
Az önce odadan salona çıktım ve Tv'de Survivor yarışmasında Tolstoy kaç yaşında bisiklet sürmeyi öğrenmiştir sorusunu gördüm. ❤️❤️ Tam benlik soruydu resmen
Gelecekte en çok ihtiyaç duyacağımız şey, kendini durağanlık ve taklitle korumaya alan korkulu benlik değil, hayata anlam ve misyon kazandıran ahlaki ve varoluşsal gayelerden uzaklaşmadan insana istikrar ve gönül rahatlığı veren kendinden emin, dengeli benliktir.
Sayfa 488
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.