Sonsöz
“Topluluk içinde başkalarının fikirlerine göre yaşamak kolaydır. Yalnızlıkta kendi fikirlerine göre yaşamak kolaydır. Ama toplulukta bağımsızlığını koruyabilendir sadece takdire değer kişi.” (Ralph Waldo Emerson) Akıldışıcılığın (irrasyonalizm) bir sıcak bir de soğuk teorisi vardır. Sıcak teori çok eskidir. Platon’da şu tasvir kullanılır: Binici azgınca dörtnala koşan atları idare etmeye çalışır. Binici aklı temsil eder, dörtnala koşan atlar da duyguları. Akıl duyguları uysallaştırır. Bunu başaramazsa akılsızlık başgösterir. Başka bir tasvirde, duygular fokurdayan lav kitlesidir. Genellikle akıl o kitleyi kapağın altında tutmayı başarır. Ancak zaman zaman akıldışıcılığın lavı taşar. O yüzden akıldışıcılık sıcaktır. Akılla ilgili aslında her şey yolundadır, kusursuzdur; duygular genellikle daha güçlüdür sadece. Yüzyıllar boyunca akıldışıcılığın bu sıcak teorisi kaynayıp durdu. Calvin’de duygular kötüdür ve ancak Tanrı’ya odaklanmak onları bastırabilir. İçlerinden duyguların lav kitlesi püskürenler şeytanın insanlarıdır. Buna uygun şekilde işkence edilir ve öldürülürlerdi. Freud’da duygular (altbenlik/İd) ego (benlik) ve süperego (üstbenlik) tarafından kontrol edilir, ama bu nadiren başarılır. Bütün zorlamalara, bütün disipline rağmen duygularımızı düşüncelerimizle tamamen kontrol edebileceğimize inanmak hayalcilik olurdu –saçlarımızın uzamasını düşüncelerimizle etkileme çabası kadar büyük hayalcilik.
Doğu'dan gelen fanatik dindarlık tehdidine nasıl karşı durabiliriz? Batı dünyasının hatırı sayılır endüstriyel gücüne ve büyük askeri savunma potansiyeline rağmen, bunlarla yetinmemiz mümkün değildir, çünkü biliyoruz ki en öldürücü silahlar ve görece en yüksek yaşam standardını sunan ağır endüstri bile dinsel fanatizmin yaydığı ruhsal enfeksiyonu kontrol altında tutmaya yetmez
Reklam
Biliyoruz ki en öldürücü silahlar ve görece en yüksek yaşam standardını sunan ağır endüstri bile dinsel fanatizmin yaydığı ruhsal enfeksiyonu kontrol altında tutmaya yetmez.
Sayfa 69 - İlhan YayıneviKitabı okudu
Psikoloji
"...dissosiyatif füg, kaçış deniyor; bir tür kendi kimliğinden kaçma. İnsanlar travmatik bir olaydan sonra başka bir kimliğe kaçarlar. Kişisel çevrelerini terk ederler. Bu arada kendilerine başka bir kişilik verirler ve bu kişi olduklarından sağlam bir şekilde emindirler. Ama bunun travmatik olayı bilinçli olarak artık hatırlamak istememek gibi klasik bir değişimle ilgisi yoktur. Bu, daha çok söz konusu kişinin üzerinde kontrolü olmayan, bilinçaltına dayalı bir koruma işlevidir. Aslında bu kişiler psikopatolojik olarak hiçbir şekilde göze çarpmazlar ve iddia ettikleri kişi olduklarına inanılır."
Sayfa 340 - Pegasus & 14.BaskıKitabı okudu
BENLİĞİ ÇARMIHA GERMEK
Kötü bir ruh benliğiniz aracılığıyla sizde işlemeye yeltendiğinde, onun üzerinde yetki sahibisiniz. Tanrı'nın Sözü'yle uyum içinde yürüdüğünüzde ve benliğinizle yapmanız gereken doğru şeyi yaptığınızda, iblis ve kötü ruhlar size egemen olamaz. Şeytan ve hilelerine karşı direnin, çünkü Kutsal Kitap o zaman sizden kaçacağını söyler (Yakup
Sayfa 67 - GDKKitabı okudu
BENLİĞİN KENDİ ARZULARI VAR VE O İBLİS DEĞİL
Benliğe ilişkin bir şeyin daha farkına varmamız gerek. Benliğin kendine özgü arzu ve istekleri vardır ve sorun iblisin çalışması veya kötü ruh kaynaklı bir etkinlikten kaynaklanmıyor. Bir kez daha Efesliler 4:22'ye bakın. EFESLİLER 4:22 22 Önceki yaşayışınıza [yaşam tarzınıza] ait olup ALDATICI TUTKULARLA YOZLAŞAN ESKİ YARATILIŞI [eski
Sayfa 65 - GDKKitabı okudu
Reklam
435 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.