Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bugün 3 aralık engelliler günü Kafadan karşıyım ben bugüne. Ne demek yani? Onların bizden ne farkı var ki? Sanki öbür dünyadan gelmişlercesine bir gün onları bizden ayrı tutuyor. Onların hayatımızdaki yerlerini unutmamamız için bir gün mü gerekiyor? Böyle bir gün olması bence son derece aşağılayıcı. Direk araya çizgi konulmuş oluyor. Hangi engelli acaba dünyada böyle bir gün var, bugün bizim özel günümüz diye düşünüyor? Bugünde neler yapılıyor? Normal hayatta onları görmezden gelenler bugünde onlara kucak mı açıyor? Devlet engelliler için diğer günlerde hiçbir şey yapmazken, bugünü onlara ayırıp eksiklerini mi gideriyor? Normalde bir engelliyi görünce gözünü öküz gibi dikip engelliye bakan insan, bugün bir farkındalık mı yaşıyor? Normalde engelliye otobüste bile yer vermeyen şuursuz, bugün kalkıp yer mi veriyor? Engelli vatandaş bugün “oley yaşasın, bizim de bir günümüz mü var” diyor? O, bugün bence daha çok acı çekiyor? Şu hayatta yaşamak zorunda kaldıkları şeyler bugün yüzlerine tekrar tekrar vuruluyor. Babalar gününde babası olmayanın, analar gününde anası olmayanın çektiği üzüntüyü engelliler gününde de engelli çekiyor. Haaa belki engelliler gününün varlığı kendisinin de bir gün engelli olabileceğini düşünemeyen, engellileri yok sayan zırtapozlarda farkındalık oluşmasını sağlar. İnşallah da öyle olur. Onun dışında engelliler gününe karşıyım, bilmem anlaşıldı mı? Not: Bir de dünya engelliler günü “kutlanıyormuş" ona da çüş diyorum
Özel Günler Üzerine
"Gerçek", Siz Ona Alıştığınız için "Öyle"dir “Hocam, benim için özel günler bir şey ifade etmiyor demenize ve Anneler Günü’ne böyle anlamsızlık yüklemenize üzüldüm. Bence özel günleri yok saymak çağımızın entel hastalığı.” dedi. Diyebilir, hakkıdır. Madem öyle düşündü, ben de “özel günlerin” benim için niçin bir şey ifade
Reklam
Önce Vatan!!!!
Asl olan Vatan'dır, Devlet'tir. Bütün kişiler gelip geçiçidir . "Ne edersin kendine , edersin kendi kendine" sözüne binaen taptigim yada uğruna can verecegim , ayilip bayilacagim , yağcilik yapacağım hiç bir siyasi kişi veya kişiler yoktur. Yolum bellidir. Bu yola karşı duran herşeye bende karşıyım .! Demem o ki benim dinime,inancıma, vatanıma karşı karşıt görüş içinde olanlar veya bu görüşe sahip olanları savunanlar bende gücüm ve nefesim yettiği müddetçe hepinize karşıyım.! Bu tarz insanlar varsa takip ettiğim veya beni takip eden vazgeçsinler takipten. Zira ben burada sadece kitaplarla ilgilenmek istiyorum.! Dinime inancıma vatanıma dil uzatmaya çalışan embesiller artık mide bulandırıyorlar. !!! Kimse beni islamiyete karşıt birşeye inandıramaz !Kimse beni vatana karşıt birşeye inandıramaz.!
“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi? (Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Büyük bir Savaş..
büyük bir savaş başlıyordu içimde ve  kendimi kendimle işgal etmeye hazırlanıyordum, işgal çok sert ve kanlı olucaktı, tuzaklı cümlelerimi hazırladım hızlıca, yaydan keskin bakışlarımı dizdim yüreğimin  surlarına ve yanımdaki tüm zamanları esir aldım kendime ve beklemeye koyuldum usulca, gizlice... Vee işte savas çattı geldi ,  uzaktan biran gördüm haince gelen düşmanı, bencilliğide almış yanına hafif korkarak geliyordu üzerime üzerime, mutlulukla mutsuzluğu da görmüştüm arkasında , mutsuzluk bana doğru gelem adımlarını daha ağır basiyordu meydanda,sanki beni yakalasa hiç benden gitmicek gibi sanki çok kızgın gibi kor gibi ölüm gibi.. Bu savaşa hazırdım  ve ne zamandır hazırlanıyordum, yüreğimdeki tuzaklı cümlelerimi ve keskin bakışlarımı yüreğimin surlarında hazır bekletmeye başladım ve zaman esirdi bende, zamanı kullanıp günleri ve ayları kovalayıp direnebilicektim bu gelen gönüle.. Savaş başlamıştı ve çok sert geçiyordu, karşı gönülden gelen mutluluk beni kandırmayı başarmıştı, tuzaklı cümlelerim hasar almış, bakışlarım aşka, sevgiye dönüşmüştü, damla damla sanki ele geçiriliyordum, mantığım devre dışı kalmıştı, zamanı kullanamıyordum, sanki zaman biran duruyordu ve biran hızlanıyordu anlam veremedigim sekilde karnıma ağrılar giriyordu, çok dayanacagımı düşünmüyorum dedim kendi kendime icimdeki her sey yavaş yavaş yıkılıyordu, karşımdaki gönüle yenik düşüyordum ve surlarım ve  yüreğim çok geçmeden yıkılmıştı.. Mymasal
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.