Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
198 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabımız deniz kıyısından sarp dağlara sürgüne gönderilen bir öğretmenin öyküsü. Bu öğretmen gittiği Hakkari'de çok zorluklarla karşılaşıyor. Yokluğu çaresizliği ve çaresizliğe çare olmayı öğreniyor. Bir yandan oradan ayrılma isteği bir yandan ise onların gözündeki çaresizliği yok etmek. Görev yaptığı Pir Köyünde onu birçok zorluk bekliyor. Son zamanlarda çıkan salgın hastalığından dolayı özellikle çocukların ve bebeklerin ölmesi onu günden güne daha çok çaresizleştiriyor. Yolların karla kaplı olmasından dolayı sağlık ekiplerinin köye gelememesi her şeyi daha bir zorlaştırıyor. Karların erimeye başlamasıyla sağlık ekibi köye gelir ama iş işten geçmiş olur. İlkbaharın gelmesi ile beraber köye gelen bir müfettiş sürgünün bitimini haber verir. Öğretmenin sürgünü bitmiştir ama öğretmen hiç mutlu değildir. Çocuklarla başlarda aynı dili konuşamadığı için pek çok zorluk yaşamıştır. Bu süreç böyle devam ederken. Bu haber onu bir yanıyla mutlu eder. Ama içi hep buruktur. Çocuklar Türkçeyi öğrenmişlerdir dersleri gayet iyidir ama öğretmenin gidişiyle onlarda çok üzülürler. O köye nasıl geldiğini nasıl gittiğini bilmeyen bu denizci en sonunda bir kayığa binip köy terk etmiştir.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 201710,1bin okunma
Reklam
Seninle beraber bir parça da ölür...
...... Öldü Dünyanın en güzel saçlı , dünyanın en güzel susuşlu , dünyanın en güzel güleni, dünyanın en güzel Beşiktaşlı, dünyanın en güzel yürekli, dünyanın en güzel gözlü adamı öldü... Ve biri ölünce onunla birlikte dünyanın en güzel şeyleri de ölüyor.... ..... Öldü
Sevdiğin birini kaybetme acısı söyle ne zaman geçer.Kitabı okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
Çocukların öfkesini anlaması,anlamlandırması,öfkesini kontrol edebilmesi için hem kendisinin hemde ailesiyle beraber yapabileceği etkinliklerin yer aldığı güzel bir kitap. Oldukça beğendim. Çocukların duygularını aktarmasında böyle güzel kitaplar yazılması ve dilimize çevrilmesi oldukça güzel. Keyifli okumalar, keyifli çalışmalar.
"Kamburun kamburluğunu alsak canı da alınmış olur. Halk buna inanır ve eğer körün gözünü geri verirsek, dünyada kötü şeyleri çok görür ve bu yüzden kendisine şifa verene lanet eder. Kötürümü yürüten, ona en büyük zararı verir; çünkü yürümeye başlayınca günahlar da onunla beraber harekete geçer. Halk kötürümler için böyle der. Eğer halk, Zerdüşt'ten bir şey öğreniyorsa Zerdüşt halktan niye bir şey öğrenmesin? Fakat, ben insanlar arasında bulunalı görüyorum ki, birinin tek gözlü, öbürünün sağır, bir üçüncüsünün topal oluşu ve başka birinin dilini, burnunu veya kafasını kaybetmiş olması önemsiz şeylerdir."
Sayfa 135
Arkadaşlar! İşte beni görüyorsunuz. Binbaşıydım… Anam, babam, kardaşlarım var. Hepsini bıraktım. Ben bu iş için çalışacağım. Siz de benimle beraber, ölünceye kadar çalışacağınıza söz verir misiniz? Eğer içinizde sözünü tutmayan olursa bu revolver bu hançerle öldürülürse, kanınızı helal eder misiniz?
Sayfa 23 - Önsöz de 23. Sayfanın başındadır. Kitap içerisinde de ayrıca geçiyor.Kitabı okudu
Reklam
"Seninle bir ve beraber olamazsak bile, aynı hedefi döven bir çift kurşun gibi bir namluda sırt sırta yatabilseydik... Bir Mektuptan...
(İnşirah,94/5-6)
Zorlukla beraber kolaylık vardır. Evet, zorlukla beraber kolaylık vardır.
Hayat dikensiz gül bahçesi değil! O dikenlerle beraber yaşamayı da bilmek gerek.
Bilmezden gelmek bazen en iyisi. Bilmemeyi istiyorsun çünkü. Öyle olmamasını istiyorsun. Gerçeğin öyle olmamasını. Ama elinden bir şey gelmiyor. Kendi gerçeğini yaratıyorsun sonra, o gerçeği öyle bir sarılıyorsun ki, seninle beraber herkes inanıyor. Ama çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
"Yanlış anlaşılması için gayretler sarf edilmiş..."
"Vakıa şu ki, "normal zamanlarda" uyuklayan İslâmî bilinç, kritik anlarda birdenbire ortaya çıkabilmektedir." "... (...hadisenin) Türkiye gibi İslamî bir geçmişi olmakla beraber, İslam'dan soğutulmuş olan, İslam'ın unutulmaya bırakılmış olduğu, hatta İslam'ın yanlış anlaşılması için gayretler sarf edilmiş ülkelerde cereyan ettiğine dikkatlerimizi yöneltmemiz gerekiyor."
dktt ve canozan beraber şarkı çıkarmış lan ben öliyim mi ben napıyım allahım gerçek mi buu
Zaman en iyi terapisttir, her geçen günle beraber daha az kötü hissedeceksin, alışacaksın .
"O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir. Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur. Sonra (O'nun da) yardım göremezsiniz!"(Hud,112-13) Burada Mü'minler grubunun ilahi yönünü görüyoruz ki bu da vasat olma özelliğidir. Aşırılık, sert ve katı olmaya, fazla yumuşaklık da tefrite ve yol açar. O halde biz önümüzde duran istikamet yolunu seçelim. Bunun dışındaki yollarla mü'min kimse, ayetlerin de işaret ettiği gibi Allah'ın dostluğundan ve ilahi yardımdan mahrum kalır.
Sayfa 38 - Zafer ve iktidar vaad edilen nesilKitabı okudu
184 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"İnkılap önce kalpte, sonra zihinde, sonra fikirde, sonra bedende gerçekleşecek. Er-geç alınteri-göz nuru-el emeğine, Veysel Baba'nın sadık yari "Kara Toprağa" döneceğiz. Aslımıza." Mustafa Kutlu bu deneme kitabına Hududullah'ın tarifi ile başlıyor. İnsanoğlunun Allahın çizdiği sınırları geçerek, doğanın, yaşamın
Kalbin Sesi İle Toprağa Dönüş
Kalbin Sesi İle Toprağa DönüşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 2020551 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.