Sergey Bagapş "Bağımsız devlet kurma isteği bazı kişilerin kaprisi değildir, bir bütün halkın isteğidir. Abhazya, bağımsız devlet yapısına sahip bunulunuyordu. Stalin ve Beria Yönetimi 1931 yılında Abhazya'yı Gürcistan'a "otonom cumhuriyet" yapısı ile bağladı. Eğer, uluslararası toplum yöneticileri, Stalin ve Beria'nın almış oldukları kararları onaylıyor iseler, uluslararası toplum için üzüntü duyarım" vurgulamasında bulundu.
Sayfa 11 - Dönence
SOLCU FOYASI Solcuların bir kısmı ve iyi niyetlileri büyük bir hayal içinde avunarak, hayal içinde kaybolan her insan gibi acı gerçekleri göremez oluyor. Tarihin şu devresinde yahut Batının falan ülkesinde “şöyle olmuştu” diyerek bizde de aynı şeyin tekrarlanacağına inanıyor. Aydın kişi olmak, hatta bilgin veya profesör olmak aldanmaya ve
Reklam
Sana hayatı tatlılaştıran, munis bakışlarıyla seni hakikatlerden uzaklaştıracak kadar kendinden geçen bir Beria var.
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Sovyetler'in Türkiye'deki gizli ajandasının ilk ayağını, yasa dışı Türkiye Komünist Partisi'nin hücreleri üzerinden topluma sızma oluşturuyordu. Sovyet istihbarat örgütü NKVD'nin başkanı Lavrenti Beria, Türkiye'deki azınlık ve etnik grupları kullanmak için oldukça iştahlıydı. Beria, Kürtleri Türkiye'nin yumuşak karnına doğrultulmuş bir hançer olarak görüyor ve Ermenistan Sosyalist Cumhuriyeti'nin Türkiye'nin doğusunda "kurtarılmış bölgeler" yaratmasını planlıyordu. 1946'nın ilk aylarında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye iletilen gizli bir rapora göre Ankara, savaş döneminde Sovyetler'in doğuda bir Kürt ayaklanması çıkartmayı planladığından haberdardı.
Sayfa 74
Stalin birliklerine Berlinlilerin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşılamalarını emretti. Fakat askerler evleri yağmaladılar. Binlerce kadına tecavüz edildi. Amerikalı askerler bu kadınların bir kısmını koruma altına aldılar. Yaşadıkları travmayı atlatamayanların bazıları intihar etti, bazıları ömürlerinin sonuna kadar konuşamadılar. Bunların hiçbiri Berlin'i gezen Stalin'in polis şefi Beria'ya ve Dışişleri Bakanı Molotov'a hissettirilmedi.
Sayfa 54 - Timaş Yayınları
Lisede Sophokles okuduk, klasik Türk sanat musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi. buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan, Leonardo'dan önemsiz; Mevlâna, Dante'den küçüktü: Itrî ise Bach'ın eline su dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk. Ulusal bileşim arama yerine hazır bileşimleri aktarmak hastalığımız tepmişti, o kadar ki 2.Dünya Savaşı sonrasında batılı emperyalizmin örgütlü politikasını uygulamaya kendiliğimizden talip olduk. Stalin ve Beria da, haksız ve ahmakça istekleriyle bunu kolaylaştırdılar.
Attila İlhan
Attila İlhan
Reklam
196 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.