B
bâb: (a.i.c. ebvâb) 1. kapı.
bâbûne, bâbûnec: (f.i.) papatya.
bâd-i hazân: sonbahar rüzgârı.
bâd-i hevâ: bedava.
bâde: (f.i.) 1. şarap; içki. (bkz: bâd). 2. meç. aşk, Allah sevgisi. 3. halk hikâyelerinde Hızır'ın kahramanlara ve bâzı saz şâirlerine rüyalarında sunduğu içki.
bâh: (a.i.) şehvet.
bahâ: (a.i.) 1. güzellik, zariflik. 2. parıltı.
Bade şarap,mey
Ba’de sonra
Bad-ı heva- bedava
Bagîz-buğuz eden zulmeden
Bahhâl-pek bahil olan çok cimri olan
Bahhâs-çok mübahese eden
Bahil-hasis cimri
Bâhil-serseri başıboş
Sayfa 40Kitabı okudu
Bak, eğer bir erkek senin için ağlıyorsa seni kaybetmekten korkuyordur.
+ "Bugün yine en güzel sen gülüyordun. En güzel sen bakıyordun. En güzel sen konuşuyordun. Ama en güzel ben seviyordum.”
-“ En güzel sen mi seviyordun?”
+ “Evet. Çünkü bana cehennem uzağında olmana rağmen sadece seni sevebiliyorum.”
- "Başka bir şehirde mi yaşıyorsun?”
+ "Sana bir kalp atışı mesafedeyim.”
“Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşun olamaz mı? ”
Ama şu bir gerçek ki özlenen hiç gelmeyecek. O yüzden bırakın bunları ve hayatınıza devam edin.
“Gideli çok oldu güzelim. Sensiz mağarasız ayıya benziyorum. ”
Günümüzde 100 kişiye sorsak 110 tanesi aşk acısı çekiyordur
+Merak ediyorum da ilk görüşte aşk mı seninki?”
‐ “ Benimki her görüşte aşk"
Sayfa 156Kitabı okudu
