“Çiçek açmış erik ağaçları altında saatlerce oturduk. Sanki dünyada sadece ikimiz vardık ve sanki hiçbir şeyin bir ismi yoktu. Biz ikimiz, her şeye bir isim bulmak zorundaydık.”
“Bir erkeğin bir kadına yapabileceği en büyük hakaret, onu sadece güzel olduğu için sevmesidir. Hiçbir kadın, kendisine böyle bir saygısızlık yapılmasına izin vermemeli.”
“İnsan, bedenini örtecek bir şeyler bulur. Giyinir kuşanır ve başkalarının karşısına öyle çıkar. Duygularımız ise çıplaktır. Bizden dışarıya çıkarken kelimelerden alelacele kıyafetler biçer, üzerlerine onları geçiririz. Böylece görünür olurlar. Duygularımı kelimelerle giydirmek, yani onları bu şekilde görünür kılıp ifade etmek, benim için her zaman zor oldu. Bu yüzden susuyorum ve onların aklımda ve kalbimde çırılçıplak, yani oldukları gibi, dolaşmalarına izin veriyorum.”
“Bazen olur, bazen de olmaz. Çünkü insanlardan bahsediyorsan, aralarında, hesapların hesap edemeyeceği pek çok şey olabileceğini bilmelisin. Mesela hiçbir ölçü biriminin ölçemeyeceği kadar uzak ya da yakın olabilirler birbirlerine.”
“Babamın ellinci yaş günü şerefine bir an için hayatı düşündüm. Nasıl insanın yüzüne tükürdüğünü. Uğraşmaya değmediği için her şeyin pislik heriflerin yanına kâr kalmasına nasıl izin verdiğimizi.”
“Öyküler ilaçtır. İlk öykümü duyduğumdan beri onların büyüsünden kurtulamadım. Onların böyle bir gücü var; bir şey yapmamızı, olmamızı, etmemizi şart koşmazlar; sadece dinlememiz yeterlidir.”