Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fazla tutarlilik siradan aydınlara has bir meziyettir. Necip Fazıl,hiçbir zaman bu manada tutarlı olmadı. Büyük zekalar ancak büyük fikir sistemleri kurarak tutarlı olabilmişlerdir.
Sayfa 24 - KapıKitabı okuyor
Necip Fazıl gibiler hakkında yazılabilecek her cilt, onları ancak bir taraflarıyla yakalayabilir. Bütünüyle kavramak, ruh ve zeka portrelerini eksiksiz çizmek imkansızdır.
Sayfa 23 - KapıKitabı okuyor
Reklam
Necip Fazıl
Necip Fazıl,bütün dahiler gibi anlaşılması ve anlatılması son derece zor bir sanatkardır.
Sayfa 23 - KapıKitabı okuyor
İnsanoğlu
Eskiler insana "küçük alem" derlermiş. Ne kadar doğru. Her insan ayrı bir aleme açılan bir o kapıdan içeri girdikten sonra labirentlerinde kaybolmak işten bile değil.
Sayfa 20 - KapıKitabı okuyor
“Sofya’ya gitmek üzere trene binmişti.Sahilden Filibe’ye kadar ovadan ilerleyen trende,kompartımanın penceresinden kuzeyde rüya gibi uzanan Balkan tepelerine bakarken içi titriyor,göz pınarlarına yaş hücum ediyordu.Türk’ün gönlünde dağ varsa Balkan’dı,nehir varsa Tuna.Aradan yüzyıllar geçse bile,o karlı tepeler ve coşkun sular Rumeli çocuklarının kalbinden silinmeyecekti”
Yazmak, bütün unsurları birbirine cevap veren, proportionu kusursuz, fonksiyonel ve tezyinatı yerli yerinde bir yapı inşa etmek gibi bir şey... Hem kısa hem etkileyici hem de eskilerin tabiriyle efrâdını câmi, ağyârını mâni metinler yazmak doğrusu her babayiğidin kârı değilmiş.
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
Beşir Ayvazoğlu ile yıllar önce ‘Aşk Estetiği’ kitabı ile tanışmıştım ve üslubu beni o zamanlar çok etkilemişti. Geçenlerde bir arkadaşın tavsiyesiyle başladım ve kesinlikle ilk inceleme yazım bu kitap üzerine olmalıydı. Kitabın içerisinden alıntılar ekleyeceğim fakat kitabı keşfetmek size kalmış. Kitabın başlangıcında, Bizans döneminden
Divanyolu
DivanyoluBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 201047 okunma
327 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap Önerisi İstanbul’un üçüncü tepesi olan Beyazıt meydanın derin tarihini anlatan bu kitap kültür sanat dünyamıza meraklı olan değer veren kardeşlerimiz için çok zevkli geleceğine eminim.. Edebi dünyamızın, kültür dünyamızın tâbiri câizse nâkkâşelerinin Beyazıt Meydanı’nda ki kahvehaneler de olan hikâyeleri beni her zaman heyecanlandırmıştır. Temin edip okumanızı tavsiye ederim..
Üçüncü Tepede Hayat
Üçüncü Tepede HayatBeşir Ayvazoğlu · Kubbealtı Neşriyatı · 20128 okunma
"Arapça isteyen Arabistâne, Acemce isteyen Acemistâne, Frenkçe isteyen Frengistâne."
Yasaklı bir şarkının hazin hikayesi...
Bu imtidâd-ı cevre-ki bahtın şitâbı var. Mihnet-medâr olan feleğe intisâbı var. Eyler nesîm-i subhu bize gird-bâd-ı gam. Bu rûzgâr-ı bî mededin inkılâbı var. İstiklal Mahkemelerinin asıp kestiği bir dönemde bir idam mahkumuna son arzusu sorulunca "Bu rûzgâr-ı bî mededin inkılâbı var." demiştir. Herhangi bir amaca matuf olmaksızın Nedim'in kaleme aldığı, Lemi Atlı'nın bestelediği bu eserin, bir idam mahkumunun darağacındaki son sözleri olacağını kimse bilemezdi. Hikayesi Atatürk'ten Adnan Menderes'e kadar uzanan yasaklı bir şarkının, ünlü bestekar Alaeddin Yavaşça tarafından bizzat dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in isteği ile tekrar gün yüzüne çıkışı... Hikayenin detayını Beşir Ayvazoğlu'nun Altı Çizili Satırlar isimli kitabından veya küçük bir internet araması ile açık kaynaklardan bulabilirsiniz. İyi okumalar.
Reklam
Beşinci Ordu Erkân-ı Harbiye Şubesi'nde Topçu İhtiyat Zabit vekili olarak görev yapan Ahmet Haşim, Ruşen Eşref'e, Fikret'in öldüğünü Şamlı bir muvazzaf zabitten öğrendiğini söyler. Zabitin sesi bildirdiği felaketin elemiyle titremektedir ve o gün karargâh tam bir matem havasına bürünmüştür.
... karşısına kim çıkarsa,o adamdan bir an önce kurtulmak için 'dahi sizsiniz,ben değilim!' diyor. Meramı kendi kendine kalmak! Haklı! Kendisi varken başkası çekilir mi?
Sayfa 119 - KapıKitabı okuyor
Masa da masaymış ha
"Elhan-ı Şita" şairi Cenap Şahabeddin, "Daüssıla" şairi Süleyman Nazif,Makber şairi Abdülhak Hamit Tarhan, Sergüzeşt yazarı Sami Paşazade Sezai ve Mehmed Akif,mükellef bir sofrada bir araya gelmişlerdi.
Sayfa 10 - KapıKitabı okuyor
332 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
1924 yılında Mithat Cemal, Mehmet Akif'in Asım şiirini tamamlaması üzerine Mısır Apartmanı'ndaki evinde bir yemek tertip eder. Yemeğe; Cenap Şahabettin, Abdülhak Hamit, Sami Paşazade, Süleyman Nazif, Faruk Nafiz gibi dönemin edebiyatçıları davet edilir. Kitabın kapağındaki fotoğraf da bu yemekte çekilir. Beşir Ayvazoğlu bu fotoğraftan hareketle Akif'i merkeze alarak bir edebiyat şöleni hazırlamış. Sadece fotoğrafta yer alanlar değil dönemin sanat ve fikir hayatına damga vuran önemli simalar da kitapta kendine yer buluyor. Bütün bunlar yazarın akıcı üslubuyla birleşince ortaya muhteşem, tadına doyulmaz bir eser çıkmış. Keşke çabucak bitmese diyerek okudum. Meraklısına şiddetle tavsiye edilir.
1924 Bir Fotoğrafın Uzun Hikâyesi
1924 Bir Fotoğrafın Uzun HikâyesiBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 2022232 okunma
...ve çiçekler toprağın zindanından yağmurun ipine tutunup çıkarlar. Beşir Ayvazoğlu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.