Hayatımın hiçlikten ibaret, kesintisiz bir şerit halinde önümde uzandığını öngörebiliyordum; Titos'taki çocukluk yıllarımın çoğunu bocalayarak,kendime şimdilik vekalet ettiğim duygusuyla geçirdim;kendimin yalnızca bir vekiliydim, gerçek benliğim bir başka yerde yatıyor yaşıyor, bir gün bu daha sönük,daha kof benlikle birleşmeyi bekliyordum sanki.Kendimi burada mahsur kalmış hissediyordum.Kendi evimde bir sürgün.