Yeşilliklerle çevrili yolda yürümeye devam ettim. Yeşerdim. Kuşlar, ağaçlar, kediler, börtü böcek falan... Hoş şeyler bunlar, dedim kendi kendime. Yeşilin olmayan tonlarına büründüm. Deli yeşili, çekip gitme yeşili, bana mı dedin yeşili... Her biri ayrı güzeldi. Hoşlandım. Burada olmalıyım dediğim yerlerde olmamam gerektiğini hissettim sonra. Betim benzim attı. Sarardım.
"Böyle, ablak, geniş yüzlü biriydi babam. Sakallıydı.. Köde lakabı herhalde koyun kuzu beslediğimiz içindir. Odasında bir dolabın içinde kesme şeker olurdu. Kesme şeker. Pek kıymetli o zamanlar. Benim betim benzim pek soluktu Kim demişse, "Bunda solucan vardır benzin içir, geçer, demişler. Bir gün kapının önünde oynuyorum, "İçeri gel, sana şeker vereceğim," dedi. "Ama, önce bunu içeceksin. Yarım çay bardağı benzini "Dik tepene," deyip içirdi. Benim tükürmeme fırsat vermeden de kesme şekeri ağzıma soktu. Ben hem şekeri yiyor hem ağlıyorum. Sonra, başımı göğsüne yasladı, öylece durduk... Onu özlerim hep... Ne benzini, ne şekeri... Onun göğsünü.. Tek hatırladığım o..."
Sayfa 23 - İletişim YayıneviKitabı okudu
Reklam
sinematografik betim^
İnce Memed, bu sabah sevinçten taşmakta. Dışarı, güneşe çıkıyor. Güneşte dolaşıyor. İçeri giriyor. Kaçakçılardan alınmış, yeni ceketinin cebinde bir mendil sokulu. Mendili türlü şekillere koyuyor. Uğraşıyor. Bazı bir yaprak gibi açıp, bazı dürüyor. Kasketi de yeni. Kasketi başına geçiriyor. Altından alnına, kara, uzun perçemlerini çıkarıyor. Sonra
574 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Pardon sanırım ön yargılı davranmışım biraz
Ufak Bi düzeltme... Yarım bırakmıştım sonradan merak ettim ve 40. Sayfadan devam ettim.. Tabi yaa. Kitap Azrail tarafından anlatılmış yani 3 şahıs tarafından anlatan kişi Azrail. Ve ayrı yeten ilerleyen sayfalarda anladım ve şuan okumaya devam ediyorum ama anlatıldığı gibi yinede başka Bi iş için ara verdiğimde kitaba geri dönme isteğim merakım o kadar fazla değil. İlk incelememi aşağıya bırakıyorum: Abiii! Bak Bi okuduğum cümleyi 56 kere okudum. Hele ilk 20 30 sayfalarda noluyoz dedim. Çok anlamsız karman çorman betim kirliliği mevcut. Yorumları okuyup Almanya Hitler vs. Anlatıldığını bilmeseydim hala boş boş okuyacaktım. Bunun neresine aşık olmuş bu millet anlamadım. Ya benim kafam çok geri millet aşırı zeki ve ufuklu yada ben ayrı Bi dünyanın insanı felan fıstığım...
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Kitabevi · 201212,5bin okunma
Uykum kaçıyor, ne iyi diyorum, Somut şeyler karışıyor yaşantıma. Elimi kesiyorum, kan akıyor, Gizliden gizliye seviniyorum. Öyle yalanlar saklanıyor ki gözlerime Canım acıyor, Deliriyorum; Seviyorum neden sonra anlıyorlar
Bahçede
Günlerin gecelere bağlanışında bir, Gecelerin günlere uzanışında iki, Birikmemi tamamlanmaktan koruyorum şöyle ki: Önce bir şeyler yitiriyorum, somut şeyler, Çakmak, tarak, kalem, çanta, saat, para gibi Önemsiz şeyler. Alışkanlığım tükenmiyor Biriktirmeyi sürdürüyorum gene, Usanmıyorum. Biçimler, renkler, şişeler eskiler. Unuttuklarımı saymıyorum
Reklam
123 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Betim Deryası
İlk defa Sait Faik'i okudum ve anlaşamadık sanırım. Hikayelerinde çok fazla betimleme gözlemlediğim için veya kendimden bir şeyler bulamadığım için tarzı bir türlü begenemedim. Büyük Usta'nin emeğine saygım sonsuz fakat bir daha şans vermem sanırım.
Seçme Hikayeler
Seçme HikayelerSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20205,5bin okunma
"Sonra saatlerce yanında oyalanır, kendimi sesinin musikisine kaptırırdım - ta ki ezgisi dehşet dolu bir tonla alacalanana dek, - o zaman ruhumun üzerine bir gölge düştü - betim benzim sarardı ve o dünyadışı tonlar içimi ürpertti. Ve böylece neşe birden solup korkuya dönüştü ve en güzel olan en iğrenç oldu..."
Karnım acıkıyor, yemiyorum. Betim benzim sararıp soluyor, Adını bile anmıyorum.
Kanım öyle tutuşmuştu ki haset ateşiyle, betim benzim atardı, sevinen birini görünce.
Sayfa 463 - Oğlak Yayıncılık / Birinci baskı: Ekim 1998Kitabı okudu
Reklam
336 syf.
7/10 puan verdi
Hikayemizin sonuna geldik
Evettt geldik son kitaba. Öncelikle dramatik bir şekilde adrienin aslında iyi biri olduğunu öğrenmiştim açıkçası hala kötü taraflari var ama lia için yaptıkları sanırım tatlıydı Rus mafya kitaplarını aşırı sevmediğimi bu kitap sayesinde farkettim ama ne yarın bir kitapta sevebilirim o yüzden ucu açık bırakıyorum lianin yaptığı fedakarlık çok büyüktü. Ailesini ve kökenlerini öğrenmişti final güzel tatlı ve sıcaktı lucanin ölümüne üzüldüm bir noktada var olan ailesini korumaya çalışsa da ailesi bir hata yapmıştı ve luca bunu düzeltmek yerine devam ettirip herşeyi beter etmisti onun dışında kitapta artık kişilikleri ve benlikleri belirlenmis yeni zamandan devam etmek iyi gelmişti ama açıkçası lianin bu olaylardan sonra daha ne bileyim garip olmasını beklerken adrien için uğraşması bu kadar zaman yaşadıklarını sadece daha özgür olduğumu hissetdim ve öyle olacagim demesi benim için pek hoş bir betim değildi. Sokaklarda yaşamıştı ve hayatını öğrendikten sonra daha farklı şeyler yapmasını beklerdim. Yinede bu seri bitti adrien uslanmaz bir aşıktı lia ise bu aşka sevincle atlayan bir balık diyeceğim son şey bu
Yalanın Yangını
Yalanın YangınıRina Kent · Ren Kitap · 2023470 okunma
Resim