Bazı detayların bana hitap etmesi yeterlidir. Birkaç anekdot, birkaç karakter özelliği, bazı tavırlar, belirli bir çehre ve birkaç olay, genel standartlara göre değerlendirildiğinde görünüşteki önemleriyle tamamen orantısız bir biçimde hafızanızda öne çıkar. Sizin yeteneğinizle ilintilidir onlar. Bırakın hak ettikleri ağırlığı kazansınlar; sakın onları reddedip edebiyattaki daha yaygın betim ve olguların peşinde koşmayın yüreğiniz neyi büyük addediyorsa odur büyük olan. Ruhun yaptığı vurgu daima doğrudur.
Sayfa 126Kitabı okudu
onu her gördüğümde betim benzim atar, ne yapacağımı şaşırırdım, önünde diz çökmek gelirdi içimden...
Sayfa 41 - doğubatıKitabı okudu
Reklam
karnım acıkıyor, yemiyorum . betim benzim sararıp soluyor, adını bile anmıyorum. soyunup-giyiniyor karşımda bakmıyorum.
Böylece o yasak sayfalara dalıp gittiğimde, içimde yasak bir ruhun alevlendiğini hissettiğim anlarda Morella soğuk elini elimin üzerine koyar, ölü bir felsefenin küllerini eşeleyip, garip anlamları hafizama kazınan bilinmedik bazı tuhaf pes sözcükler bulup söylerdi. O zaman, saatlerce sesinin ahengine kapılıp kalır, yanından ayrılamazdım ta ki sonunda sesi ürpertici bir ezgiyle bozulup, ruhumu karartana kadar, işte o zaman betim benzim atardı, meşum tınıları pek de bu dünyaya ait olmayan sözcükler içimi ürpertirdi. İşte o an, haz birdenbire kaybolup yerini korkuya bırakırdı ve tıpkı Hinnom’un Gehinnom’a (Cehennem) dönüşmesi gibi, “en güzel” ansızın “en çirkin” olurdu.
Sayfa 11 - Hinnom Vadisi, Cehennemin İbranicedeki adıdır; Kudüsün güneybatısında Ammonoğullarının tanrısı Molek’e kurban edilen çocukların yakıldığı vadidir. Vadi bu tür kurbanlara son vermek amacıyla daha sonra çöplüğe dönüştürüldü.
Ve Timur Betim ,harikulade görünen her şeyin karanlık bir tarafı da olduğunu bilecek kadar tecrübeliydi .
Karnım acıkıyor, yemiyorum Betim benzim sararıp soluyor, Adını bile anmıyorum.
Sayfa 410 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tacitus'un tarih yazarlığının olağanüstü kalitesi ise onun edebi yeteneğinden gelir. 17. yüzyılın önemli Fransız yazarlarından Jean Racine, Tacitus için ''Antikçağın en büyük ressamı'' der. Zira Tacitus'un betim ve retorikteki ustalığı, onun yazarlığının en göze çarpan yönleridir.
Öykü yazmak
Eğer yönetmen belli bir sahnenin neyi amaçladığını anlar ve orada amaçlananı sahnelerse, Tovstonogov'a göre hem yazara, hem de seyirciye olan sorumluluğunu yerine getirmiş olur. Eğer yönetmen güzele, görüntüye, hatta betimleyici sahneye hiç düşünmeden başvuruyorsa, bu sahneyi oyunun mantıksal gelişimiyle bütünleştirirken pek çok güçlük çekebilir. Dahası, büyük bir baskı altında güzel görüntüyü çalışmasına katmaya uğraşırken, aslında bütün olarak oyunun ya da filmin aleyhine, kendisini o güzel görüntünün belirsiz katkısına bağlamış olur. Bu görüş, Hemingway tarafından da "Öyküyü yaz, tüm güzel satırları çıkar ve öykünün hâlâ işe yarayıp yaramadığına karar ver," biçiminde dile getirilmişti. Yönetmen ve oyun yazarı olarak benim deneyimim şudur: Film ya da oyun, yazarın atabileceği fazlalıklarla orantılı olarak ilerleme kaydeder. İyi bir yazar, budamayı öğrenerek; süs, betim, anlatı ve özellikle derin anlam ve duygu öğelerini atarak daha iyiye ulaşır. Peki, geriye kalan nedir? Öyküdür. Öykü nedir? Öykü, hedefine ulaşmaya çalışırken kahramanın başına gelen önemli olaylar dizisidir. Buradaki önemli nokta, Aristoteles'in de söylediği gibi, yazara ne olduğu değil, kahramana ne olduğudur. Böyle bir öyküyü yazarken, görme yetisine sahip olmak şart değildir; düşünme yetisine sahip olmak gerekir.
167 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.