Akl-ı selim ,kalb-i selim ve zevk-i selim,bu üç kavramı yerli yerine oturtur. Biz akl-ı selim ile doğrunun, kalb-i selim ile iyinin ,zevk-i selim ile güzelin ne olduğunu biliriz. Ve bu üçü bir insicam içerisinde adeta bir senfoninin içindeymiş gibi ahenkle hareket eder. İşte oradan hikmetin kıvılcımı, ışığı, işrakı doğar. Bu bütünlüğü kaybettiğimizde ise akıl bir yere ,kalp başka bir yere ,duygularımız başka bir yere gider. Buradan da ortaya parçalanmış, yaralanmış, darbeler almış bir insan çıkar.
Sayfa 39
Meşhur bir tanımlamadır: Kalpler uzaklaştıkça sesin volümü artar. Muhatabınızın sizi aklen ve kalben duymadığını düşündüğünüz için bağırmaya başlarsınız. Fakat kalpler yakınsa fısıltıyla konuşmaya başlarsınız. Hatta kelimeler olmadan,birlikte susarak konuşursunuz. Çünkü muhatabınızın hemen yanı başınızda,aklınızın ve kalbinizin dibinde olduğunu bilirsiniz.
Sayfa 28
Farklı tecrübelerin dünyasına açılmak bize yeni ufuklar kazandırabilir. Ama tüm bunlar ancak kendinize ait bir duruşunuz, bir sabiteniz ,demir attığınız bir liman varsa anlamlıdır.
Sayfa 21
Okur Takip Önerileri
