Kızın boynundaki gümüş Hamsa kolyesi etraftaki mumların ışığını yansıtıkça insanın gözünü alıyordu. Hazreti Musa’nın kardeşi Meryem’in Eli ya da Fatma’nın Eli de denen bu kolyenin avuç içindeki gözün, onu takanı kem gözlerden koruduğuna, elin de Tevrat’ın beş parmağını sembolize ettiğine inanılırdı.
"Bir kralın büyüklüğü yönettiği toprakların genişliği ve büyüklüğü ile ölçülmez;hüküm sürdüğü topraklardaki adaleti ve liyakatiyle ölçülür!Bir el parçası kadar toprağa adil hükmeden imparator, dünyaya zulmeden kraldan daha büyüktür."
Ve altın çoğunu yaşayan Endülüs Museviliği bitmek üzereyken, Avrupa’da bizim milletimizin kökü kazanıyorken, bir Osmanlı sultanı, nihayetinde bir Müslüman hükümdar bize cennetin kapılarını açmıştır.
"Korkutur beni gönül kırmak. Hakka girmek, hak yemek! Adil'dir O, Hakk'tır, Müntakim'dir, Celil'dir, Dâr'dır, Hâfıd'dır, Hakem'dir, Kâbid'dir! ALLAH muhafaza! Kulunun hakkını bizzat O gözetir, kollar."