Oğuz Atay'ın bu eserini okumaya başlamadan önce ne kadar zor ve karmaşık bir yapısı olduğunun ufak bir ön izleme ile farkına varmıştım. Kitapta çeşitli duygu karmaşaları, ruhsal değişimler, ve insanlığımızın halini işleyen Atay, aşkı ve aşkla beraber bizle gelişen o duyguları mükemmel bir şekilde yorumlamış ve ele almış. Bir yandan kullandığı o "alaycı" dili de bu kitaba bolca serpiştirmiş. Ana kahramanımız Hikmet, yaşadığı hayatta kendi oyunlarını yazan ancak en sonunda o oyunların içine düşen bir karakterdir. Herkesin, bu kitabı okumasa bile bir çok yerde gördüğü 'albay' karakteri de bu kitabın incilerindendir. Düşünmek,anlaşılmak, yorulmak, ve sonunda gelen o ölüm, kısaca bu kitabın özetidir. Ama tavsiyem kötü bir ruh halinde okumamaniz olacaktır. Bu incelememi de şu alintiyla bitirmek istiyorum ;
"Beynim cam kırıklarıyla dolu doktor, kafam cam kırıklarıyla dolu, bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor. Anlıyor musun ?"