Alışkanlıklarınızı dezavantajlarından çok, getirilerini vurgulayarak ifade etmek, beyninizi yeniden programlamanın ve bir alışkanlığı daha cazip kılmanın hızlı ve hafif yoludur.
Yeterince çalışır, kendinizi ortaya koyar ve beyninizi ve hayal gücünüzü kullanırsanız, dünyayı istediğiniz gibi biçimlendirebilirsiniz.
“Eğer beyninizi kolesterolden mahrum bırakırsanız nörotransmiterlerin salınımını tetikleyen mekanizmayı da doğrudan etkilemiş olursunuz. Nörotransmiterler verilerin işlenmesini ve hafıza fonksiyonlarını, yani ne kadar zeki olduğunuzu ve hafızanızın ne kadar kuvvetli olduğunu belirler. Kolesterolü ilaç yardımıyla düşürmek, karaciğerdeki kolesterol sentezi mekanizmasına saldırmaktır. Bu ilaçlar beyne de ulaşır ve burada da kolesterol sentezlenmesini azaltarak beyni ihtiyaç
duyduğu kolesterolden yoksun bırakır. Çalışmamız, kolesterolle nörotransmiter salgılanmasının doğrudan ilişkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca hücrelerde olup bitenlerin moleküler mekaniğini tam olarak biliyoruz. Kolesterol, proteinlerin şeklini değiştirerek düşünmeyi ve hatırlamayı desteklemektedir.”
Yeonkyun Shin
CELÂL ŞENGÖR'ÜN MOTİVASYON ÖNERİLERİ
1- "Ah! Vah!" etmeyi bırakın, işinizin başına geçin.
2- Bir kere bakmak yetmez, aynı konunun defalarca üzerinden geçin.
3- Tutkunu olmadığınız bir işi meslek edinmeyin.
4- Yaptıklarınızı mutlaka kayıt altına alın.
5- Yazarak çalışmak en akıllıca yöntemdir, bunu uygulayın.
6- Ne iş yaparsanız yapın, kitap okumanın değerini görmemezlikten gelmeyin.
7- Şans hazırlıklı zihinleri tercih eder. Başkalarının ne kadar şanslı insanlar olduklarını düşünmeyi bırakıp kendi şansınızı yaratmak için zihninizi hazırlayın.
8- Bazen tembellik etmek, durup dinlemek ve doğanın size verdiklerini izlemek hakkınızdır. Ancak rehavete kapılıp ipin ucunu kaçırmayın ve çalışmaktan kaçmayın.
9- Hafızanızı güçlendirmek için beyninizi çekmeceli dolap gibi kullanın ve her bilgiyi ilgili alana yerleştirin. Beyninize bir torba gibi davranmayın.
10- Her insanın çalışma düzeni kendine özgüdür. İşinize yarayan ve sizi başarıya ulaştıracak olan neyse "kendi yöntemleriniz" olarak geliştirin.
Sayfa 45Kitabı okuyor
Anlaşılmamış sebeplerdir
Kader.
Neyse ki bizi yok etmeye yeltenen her kargaşa dalgası zihin tarafından sağlıklı güce dönüştürülebilir. Anlaşılmamış sebeplerdir Kader. Su, gemiyi de denizciyi de bir toz zerresi gibi yutar; ama yüzmeyi öğrenin, geminize bakım yapın, o zaman suyu yararak gidersiniz ve sizi yutabilecek olan dalga bir güce dönüşüp sizi kendi köpüğü gibi veya bir kuş tüyü gibi taşır. Soğuk kayıtsızdır insanlara, iliğinize işler, adamı çiy tanesi gibi dondurur; ama paten kaymayı öğrenin, o zaman buz size zarif, tatlı ve şiirsel bir hareket sunar. Aynı soğuk, beyninizi ve uzuvlarınızı dehaya sevk eder, sizi zamanın önde gelenlerinden yapar.
Sayfa 43Kitabı okuyor
Kendinizi olumlu hissetmenizi sağlayacak müzikler dinleyin.
Görsel hayalgücü
Bir sığınak seçin; kendinizi rahat hissedeceğiniz, tüm duyularınızla hayal edebileceğiniz
bir yer. Genellikle sahile “giderim”. Orada rahatlayabiliyorum ve bu benim için güzel
görüntüleri çağrıştırıyor. Okyanusu görebiliyorum, kumu ayak parmaklarımın arasında
hissedebiliyorum, ılık güneşi ve esintiyi tenimde hissedebiliyorum, tuzlu havayı
koklayabiliyorum ve dilimde hafifçe tadabiliyorum, martıları, dalgaları, oynayan çocukları
duyabiliyorum. Cennetiniz gerçek veya hayali bir yer olabilir. Vakit geçirmek istediğiniz
her yer olabilir.
Yürüyen merdivenin dibine ulaştıktan sonra kendinizi çok özel cennetinizde
hayal edin. Bunu birkaç dakika boyunca tüm duyularınızla hayal edin.
Eğlencenin başladığı yer burası. Gevşeme adımlarını geçtikten ve
kendinizi cennetinizde hayal ettikten sonra, zihniniz değişime hazırdır.
Kendinizi olmak istediğiniz gibi deneyimlemeye başlayın; şu anda olduğunuz gibi
değil, olduğunuz gibiistekolmak. Bu yakıt ikmali, hayat değiştiren egzersize günde en
az yirmi dakika ayırmayı planlayın. Sonuçlara hayran kalacaksınız.
Gelişmiş biyogeribildirim ekipmanına erişiminiz yoksa sırt üstü yatın
ve karnınızın üzerine küçük bir kitap koyun. Nefes alırken kitabı yukarı
kaldırın, nefes verirken de aşağı indirin.
Çoğunlukla göğsünüzle mi nefes alıyorsunuz? Çoğunlukla karnınla mı? Yoksa hem
göğsünüz hem de karnınızla mı?
Nefes alma şeklinizin anbean nasıl hissettiğiniz üzerinde büyük etkisi vardır. Hiç
bir bebeğin nefes almasını izlediniz mi? Yoksa bir köpek yavrusu mu? Neredeyse
sadece karınlarıyla nefes alırlar. Nefes alırken üst göğüslerini çok az hareket ettirirler.
Ancak çoğu yetişkin neredeyse tamamen göğüslerinin üst kısmından nefes alır.
Doğru nefes almayı öğrenin. Bu egzersizi deneyin:
Bir sandalyeye oturun. Rahatla. Gözlerini kapat. Bir elinizi göğsünüze, bir
elinizi karnınıza koyun. Daha sonra birkaç dakika boyunca nefesinizin
ritmini hissedin.