Bu sınırlı dünya hayatının elemini çekeceğim! Ben yalnızca oyunla oyalanacak kadar genç ve arzusuz yaşayacak kadar da ihtiyar değilim. Dünya bana ne bağışlıyor? Sürekli yoksunluklara katlanmak, benim payıma düşen bu. Yaşam boyunca her saat her kulağa fısıltıyla ulaşan nakarat bu. Sabahları hep korkuyla uyanırım. Gerçekten tek bir arzuma bile yerine getirmeyecek olan ve bir sevinç belirtisini bile ısrarcı bir terslikle yıkan, içimin yaratıcılığını bin türlü çirkin zorlukla sabote eden gündüzü görünce ağlamak gelir içimden! Gece çöktüğü zaman da, yatağıma kaygılarla uzanırım. Çünkü yatakta da dinlenmek yazgı değil! Kabuslar beni korkutur. Göğsümdeki Tanrı en derinimden beni devindirir. Olanca gücümün üstünde yerleşen akıl, dışarıda beni eyleme geçiremiyor. Böylece hayat benim için bir yük oluyor. Ölümü özlüyorum. Hayattan iğreniyorum!
Sayfa 43 - Roman Yayınları