Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YILMAZ ÖZDİL ( SÖZCÜ GAZETESİ KÖŞE YAZARI) kaleminden.
CUMHURİYET MUCİZEDİR 29 Ekim 1923 sabahı Nüfus 13 milyondu, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 37 bininde okul yoktu, postane yoktu, dükkan yoktu. 30 bin köyde, yani her dört köyün üçünde cami yoktu. Traktör sayısı sıfırdı, biçerdöver sayısı sıfırdı, karasaban vardı. Ayçiçeği üretimi yoktu, şeker üretimi yoktu, ekmeklik un bile
8 yudum
Hayat altına bez bağlayabileceğin bir bebek değildir, kakayı temizlemek kolay olsa da, kokusu baki kalır
Reklam
Yetişkinlerin bebeklerine sık sık dokundukları, sarıldıkları, onları taşıdıkları toplumlarda genellikle, bebek bakımının yalnızca besleme, yıkama ve bez değiştirmeyle sınırlı olduğu toplumlara göre daha az şiddet görülür.
5 lt. Ace’ye bakar …
Bacaklarını hareket ettirmek zor da olsa evi temiz tutma azminin karşısında hiçbir şey duramazdı..
Sayfa 7 - İTHAKİ YAYINLARI
"Şimdi olduğunuz yerde durun ve kendinize bir check-up yapın. Bu satırları okurken kaşlarınızı çatıyor musunuz? Koltuğunuzda otururken rahat mısınız, yoksa boynunuz omuzlarınız arasına gömülü mü?Yüz kaslarınız gergin mi? Eğer tüm bedeniniz bir bez bebek gibi gevşek ve rahat değilse,şu anda siz sinirsel gerilim ve sinirsel yorgunluğun pençesindesiniz."
Yeni bebek artık yeni değil. "Tüm gece boyunca" uyudu. Bu muhteşem cümle, sekiz saatlik aralıksız bir yetişk i n süresi anlamına gelmiyor ama dinlenmiş hissediyorum, şaşırhcı biçimde zihnim açık, dağları yerinden oynatmaya hazırım. Kuşların sesiyle uyan­ dım, V vücudunu dikleştirirken çıkardığı ilk homurdanma sesinden önceki anlar. Karanlık bir sabah, saat altı buçuk. Meşe ağacının yap­ rakları, yatak odasının penceresine karşı gözler önüne seriliyor. Ben beşiği doğru yürürken, tek koluyla emzirme koltuğunu ve yeni bez yığınını gösteriyor, günden ve her zamanki alışkanlıklarımızın hük­ münden hoşnut. Küçük ritüeller tamamlandı, bebeği ayağa kaldırıyorum ve muazzam bir hızla koridor boyunca ilerliyor. Şişşşt, ahini uyandır­ ma. Günün ilk ışıkları salonun penceresinden içeri sızıyor, bebeği tepesinde ince tüylerden bir hale olan kararan bir kararlılık siluetine döndürüyor. Bir an için o tüm çocuklara dönüşüyor: küçük, fark edilmemiş dış kültür ve tarihi.
Sayfa 318 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
Reklam
Annem Beni Saksıda Bir Çiçek Gibi Toprağa Beleyerek* Büyütmüş Annem ile zaman zaman bebeklik ve çocukluk dönemlerini konuşuruz Anlattığı şeyler beni bu topraklara biraz daha fazla bağlar O yıllarda bugün ki gibi bebek bezi ne gezer Nasıl beni bezlerdin diye sorduğumda bulduğu çözüme hayran kaldım Tarladan aldığı toprağı önce elekten geçirir sonra onu soba ya da tandır da ısıtır bir bez parçası ile beni toprağa sararak bezlermiş Saksıda bir çiçek gibi toprağa sararak büyütmüş beni Anadolu ana dolu, Anadolum İnsanlığın yeni analarını bu bilgiler ile besleyip Türk çağını yaşatacak nesilleri büyüyeceğiz. Önder Karaçay *Belemek: Sarmak demektir. Özellikle annemden aldığım kelimeyi kullandım ki Türkçe kelimelere yeniden can vereceğiz.
Ne aradıklarını, sadece çocuklar biliyor, demiş küçük prens. Zamanlarını bir bez bebeğe sarf ediyorlar ve o bebek onlar için çok önemli oluyor, eğer onu ellerinden alırsan ağlamaya başlıyorlar..
Dışlananlar ( roman- sayfa 5)
Mary, evin kapısını açar açmaz kanlı paçavraların üzerinde yerde ölü gibi yatan Julia'yı görür ve telaşla onu uyandırmaya çalışır.... _ Yoksa yoksa aman Tanrım uyan uyansana kızım ne oldu sana böyle ! Bu sırada bez parçalarının arasından bir bebek ağlaması duyulur.
Hanife Çıta
Hanife Çıta
581 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.