Sesimi yükseltmeden sıkıntımı dile getirmeyi bir türlü öğrenemedim O'ndan. Ben (daha çok çocuklarla ilgili) söylenmeye başlardım, başını yana eğip dinler, hafifçe gülümseyerek, "Hadi bi kahve yap da içelim" cümlesiyle benim tek kişilik münakaşamı sonlandırırdı. Bir yerde okumuştum: "Bilge kişiler alçakgönüllülükle sorulmayan sorulara asla cevap vermezler."