beyza
beyza
@bibliosmia_library
Instagram: bibliosmia_library
25 reader point
Joined on December 2023
Okuma Hedefleri
Beta Byou'nun Disney animasyonlarını mangalaştırdığı serisinden okuduğum ilk manga Çirkin oldu. Aynı hikayenin hem Çirkin'in hem de Güzel'in bakış açısından işlenmesi çok hoşuma gitti. Bu sayede ikisinin de geçmişini ve olaylar yaşanırkenki düşüncelerini çok rahat okuyabiliyoruz.
Ben Bella'nın hikayesini de aynı anda Çirkin'i okurken okumaya başladım. Bu sayede sahneler arasında daha kolay bağlantı kurabildim.
Çirkin ve Bella'yı okurken canım tekrar filmini de izlemek istedi. En kısa zamanda fikmini de izleyeceğim.
İthaki'nin Polisiye Klasikleri serisinin birinci kitabı olan Kiracı'yı çok severek okudum. Polisiye okumayı çok severim ve klasikleşmiş polisiyeleri okumazsam gözüm açık gider.
Bu kitapta fakirlikten kırılan yaşlı bir çiftin bir gün evlerine gelen gizemli adamın kiracıları olmasını okuyoruz. Bu gizemli yabancı tüm ülkenin hatta tüm dünyanın dilinde olan cinayetleri de peşinde getiriyor.
Daha çok katil kim diye tahmin etmek ve bulmak yerine başından beri katilin kim olduğunu bilerek okuyoruz. Ev sahibi ve sahibesinin kiracılarının peşinden getirdiği o korkunç gerçekle yüzleşmeleri ve bu gerçeğe karşı verecekleri tepkileri okuyoruz. Tabii bu sürede cinayetler işlenmeye devam ediyor.
Kiracı, kafanızı karıştıran, beyin yakan ya da karmaşık olaylar içeren bir kitap değil. Oldukça güzel anlatılmış, bana göre hafif hatta çerezlik bir kitap. Zihninizi yoran kitaplar okuduktan sonra biraz rahatlamak için okunabilecek bir kitap.
Cadı Avcısı'nın ikinci kitabı olan Kral Katili'ni birinci kitaptan sonra büyük bir heyecanla okumaya başladım. Birinci kitabı beğendiğim gibi bu kitabı da beğeneceğimi düşünmüştüm ama hiç de düşündüğüm gibi olmadı. Bence sırf ikinci kitap yazılsın diye birinci kitabın da sonunun o şekilde bittiğini düşünüyorum.
Birinci kitapta mükemmel olan arkadaşlık ve sevgililik ilişkileri bu kitapta sekteye uğruyor. Özellikle John ve Elizabeth'in arasında yaşananları hiç beğenmedim. Birinci kitapta favori karakterim John olmasına rağmen bu kitapla birlikte kesinlikle gözümden düştü. İkisinin de çok saçma ve sinir bozucu hareketleri vardı.
Bir diğer çok sevdiğim karakter olan George'u bu kitabın sonlarına kadar hiç görmedik. Bu durum beni bir miktar üzdü. George'u daha çok görmek ve okumak isterdim. En azından onun sayesinde kitap daha okunabilir olurdu.
Serinin yan kitabı olarak geçen Av ve Şifacı'yı okuyup okumamak arasında kararsızım. Sanırım diğer okurların yorumlarına bakarak ne yapacağıma karar vereceğim.
Reader Follow Recommendations
Cadı Avcısı'nı kitap fuarında almıştım. Çıktığı dönemden beri merak ediyordum ama şimdi okumaya fırsat bulabildim. Kesinlikle son zamanlarda okuduğum en iyi fantastiklerden biriydi.
Kısaca konusundan bahsedeyim: 1500'lü yıllarda cadıların toplanıp yakıldığı bir evreni okuyoruz. Ana karakterimiz Elizabeth bir cadı avcısı. Elizabeth yıllardır avladığı cadılarla bir kehanet yüzünden yakın ilişki içerisinde bulunuyor. Bu süreçte doğru bildiği şeylerin aslında yanlış olduğunu, hayatının bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğreniyor.
Kitabın her şeyine başından sonuna dek aşık oldum. Yazıldığı dönemi düşününce erkek karakterlerin bad boy tavırlarında olacağını düşünmüştüm ancak öyle olmadı. Elizabeth'e karşı son derece sıcak ve şefkatli davrandılar. George, John, Fifer ve Elizabeth'in arkadaşlık ilişkilerine bayıldım.
Olaylar kitabın başından hemen başlıyor. Asla sıkıcı değil ve gereksiz betimlemeler de yok. Dili akıcı. Sonuna kadar soluksuz okudum. Final haftamda ara vermek zorunda olsam da yeniden okuyabilmek için gün saydım resmen.
Fantastik okumak istiyorum ama sıkıcı olmasın, olaylar gereksiz uzamasın, salak bir kadın ya da erkek karakter de olmasın, hızlıca okuyup bitiriyim dediğiniz bir kitap varsa Cadı Avcısı'nı okuyabilirsiniz.
Bu kitabı Ankara Kitap Fuarında gezerken arkadaşımın dikkatini çekip bana göstermesiyle almaya karar vermiştim. Kapak tasarımı çok güzeldi.
Büyük bir beklentiyle kitaba başlamamış olmama rağmen ne çok beğendim ne de hiç beğenmedim diyemem. Ana karakterimiz Hitomi'nin bakış açısından ve onun Nakano Eskici Dükkanı'ndaki anılarını okuyoruz. Dükkana gelen müşterileri ve dükkanda çalışan tamamen bambaşka karakterlere sahip insanların iletişimini konu alıyor.
Benim için ne çok güzel ne de çok kötü diyemeyeceğim bir kitaptı. Ortalama buldum. Kitabı okurken beni heyecanlandıran çok az olay yaşandı. Hitomi'nin ve Takeo'nun bazı davranışlarına da sinirlendim. Onun dışında kitap durağan ilerledi.
Bir şeyler okumak için okunabilecek, size pek bir şey katmasını beklemediğiniz bir kitap okumak isterseniz bu kitaba bir göz atabilirsiniz. Son olarak 18 yaşından büyüklerin okumasını öneririm.
