"Bütün Büyük Bid’at ve Sapkınlıklar Küçük ve Önemsiz-Değersiz Birşey Olarak Başlamıştır. Küçük Bid’atlardan sakın çünkü küçük Bid'at büyük bir Bid’at olana kadar büyür."
Üç kişiye söylenen şeylerin gıybet sayılmayacağı da söylenmiştir: Zalim sultana, bid’at ehline, aşikâre fısk ve fücur işleyene!
Bunun sebebi, bu gibi kimseler ayıplarını gizlemezler, günahları yüzlerine vurulsa da gönülleri kırılmaz, belki bundan memnun bile olurlar. Çünkü onların utanma hisleri kalmamıştır.
Sayfa 84 - Gelenek YayıncılıkKitabı okudu
İslâmiyyetin bildirmediği şekilde ibâdet yapmak (Bid’at) olur.
PDFKitabı okudu
Her şeye el uzatan istibdatçı zihniyet, buna da el atmıştı. O, gençliğe ve aydına inanmıyor, haklı olarak ondan çekiniyor, korkuyordu. Bilmiyordu ki insanların çeşitli faaliyetlerine türlü zulüm ve tedbirlerle bağ vurabilirler, yalnız düşünme kudretine ve hürriyet sevgisine asla. Büyük şairimiz Namik Kemal "Ne mümkün zulm ile bidat ile imhayı hürriyet / Çalış idraki kaldır muktedir isen ademiyetten" diye bundan yıllarca evvel bağırmamış mıydı?
Sayfa 224 - İletişimKitabı okudu
Allahu Teala onlara Peygamber Efendimizin ümmetine rahmet nazarı ile baktı. Onların günahlarını affetti, onları bağışladı. Yalnız onlardan şu dört sınıf, bu rahmet ve aftan hariç bırakıldı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) devamla:
Onlar dört sinif insandır ki:
(1) Devamlı içki içenler,
(2) Ana-babasına åsi olanlar,
(3) Akrabalık bağlarını kesenler,
(4) Bidat ehli olup, Müslümanları ve cemaati terk edenlerdir” -bir rivayette; din kardeşiyle üç günden fazla dargın duran kimselerdir-" buyurdu."
Beyhakî, Şuabü'l-İman, 3/335-336
Sayfa 297Kitabı okudu
