İmam Malik (rahimahullah) şöyle demiştir: Bidattan uzak durun!" “Bidat nedir?" diye sorulduğunda şöyle cevap verdi: "Bidatçılar, Allah Teâlâ'nın isimlerinden, sıfatlarından, kelamından, işleri ve kudretinde olmayan sözleri konuşan, sahabelerin ve tabiinlerin sükut ettiği meselelerde sükut etmeyenlerdir. (İmam Beğavi, Şerhu's Sunne)
İTİKATTA VE AMELDE MEZHEP Erkek ve kadın her Müslüman'ın, itikatta ve amelde mezhebini öğrenip bilmesi vaciptir. "İtikatta mezhebin hangisidir?" diye sorulduğunda "Ehlisünnet vel cemaat mezhebidir." denilmelidir. Ehlisünnet vel cemaat demek, Sevgili Peygamberimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) ashabı ve cemaati (radiyallahü anhüm) demektir. Onların her biri İslam dininin nurudur. "Onların itikadı nasıl ise ben de o itikat üzereyim," denilmelidir. Ehlisünnet vel cemaat mezhebi haktır, doğrudur. Diğer batıl ve bidat mezhepler yanlıştır, onlara uyulmaz. Çünkü Ehlisünnet vel cemaat Mezhebi, Ashab-ı Kiram'ın inancıdır ve Kur'an-ı Kerim'e ve Sevgili Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) sünnetine uygundur. Hadis-i Şerifte, "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bir fırkadan başkası cehennemliktir." 'O hangi fırkadır?' diye sorulduğunda Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) "Benim ve ashabımın yolunda olanlardır." buyurulmuştur. Ashab-ı Kiram gibi inananlara Ehlisünnet vel Cemaat denir. "Amelde hak mezhebin hangisidir?" diye sorulursa, Hanefi mezhebindekiler "Hanefî mezhebidir." demelidir. "Mezhebim, Hanefî mezhebidir." demek, "İslam dinini yaşarken, ibadet ederken İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerini mezhep imamım olarak kabul ettim, Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerden içtihat ile çıkardığı hükümleri kabul ettim ve onun içtihadı üzere amel etmeyi tercih ettim." demektir.
Reklam
Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur: “Sizden kim, benden sonra yaşarsa, (dînde) çok ihtilaflar görecektir. Bu sebeple benim sünnetime ve benden sonraki doğru yolu bulmuş râşid halîfelerimin sünnetine uyun. Azı dişlerinizle tutarcasına onlara sımsıkı sarılın.Dîne sonradan sokulan şeylerden şiddetle sakının. Çünkü dîne sokulan her yenilik bid’at, her bid’at ise dalâlettir.” ( Ahmed, Ebu Dâvûd, Tirmizî ve İbn-i Mâce rivâyet etmişler, Elbânî de “hadis sahihtir” demiştir.)
İMÂM-I ÂZAM’IN (RAH.) NASİHATLERİ
Ey oğlum! Sana birtakım nasihatlerde bulunacağım ki bunlarla gerektiği şekilde amel etmeye devam edersen dünya ve âhirette saadet ve selâmete ulaşırsın: Dâima Allâhü Teâlâ’dan korkarak kendini günah işlemekten koru, takvâ ehli ol. Allâhü Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmen, yalnız ona kulluk için olsun. Kendisine dünya ve âhiret husûslarında
bidat yağıyor hemen hızlandır sileceği sevdirmiyor sevdiren bir türlü seveceği
Ölünün ardından yapılan yedinci, kırkıncı ve elli ikinci gecesi gibi uygulamaların dinî dayanağı var mıdır? Ölen bir Müslümanın usûlüne göre yıkanıp kefenlenmesi ve cenaze namazının kılınarak defnedilmesi farzdır (Kâsânî, Bedâʾiʿu's-Sanâiʿ, 1/300, 306, 318). Bunun dışında yapılması gereken yedinci, kırkıncı ve elli ikinci gün merasimi veya duası gibi zaman ve şekle bağlanmış bir görev yoktur. Bunların hiçbir dinî dayanağı da bulunmamaktadır. Bu itibarla söz konusu günlerde ölüye yönelik merasimler düzenlenmesi bid’attır; “Her bid’at da dalalettir.” (Müslim, Cum'a, 43 [867]; Ebû Dâvûd, Sünnet, 6 [4606]). Ancak sevabı ölen kimsenin ruhuna bağışlanmak üzere her zaman hayr-u hasenât yapılabileceği gibi çeşitli vesilelerle dua da edilebilir (bk. Buhârî, Vasâyâ, 19 [2760]; Müslim, Zekât, 51 [1004]).
Reklam
TALİMÂTNÂME
Bidat ve zulmün kaynağı, bütün şerlerin menbaı, günahların ve musîbetlerin en büyüğü olan rüşvet dedikleri fesattır ki Müslümanlar için ondan daha büyük bir bela, dini ve devleti yıkan ondan daha kuvvetli bir zulüm mancınığı yoktur. Cihanda, rüşvetten uzak durmak kadar büyük iyilik yoktur. Sadrazam Ali Paşa’nın Talimâtnâmesi
"Bu bid'atlerin tamamı sahabîlerden sonra yayılmıştır. Allah onlardan razı olsun ki, sahabîler bu konuları araştırmazlardı. Çünkü onlar, Kitap ve sünneti, zahirlerinden ve fıtratın gerektirdiği şekilde alırlardı, Selim fitrat, makul ve sağlıklıdır. Fakat bu bid'atçiler geldiler ve ya ilimlerinin azlığından ya anlayışlarının eksikliğinden ya da kötü niyetlerinden dolayı Allah'ın dininde bid'atleri ortaya çıkardılar. Çıkardıkları bu bid'atlerle dünyayı ifsad ettiler. Fakat -yukarıda da söylediğimiz gibine zaman bir bid'at çıkmışsa Allah Teala hikmeti, hamdi, minneti ve fazlıyla mutlaka onu çürütecek ve beyan edecek kimseleri de göndermiştir. Bid'atleri beyan edenlerden ve onları tam olarak çürütenlerden biri de Şeyhulislam İbn Teymiyye rahimehullah'dır. Beni ve sizi nimet cennetlerinde onunla bir arada kılmasını dilerim."
İMÂM-I ÂZAM’IN (RAH.) NASİHATLERİ
Ey oğlum! Sana birtakım nasihatlerde bulunacağım ki bunlarla gerektiği şekilde amel etmeye devam edersen dünya ve âhirette saadet ve selâmete ulaşırsın: Dâima Allâhü Teâlâ’dan korkarak kendini günah işlemekten koru, takvâ ehli ol. Allâhü Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmen, yalnız ona kulluk için olsun. Kendisine dünya ve âhiret husûslarında
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.