Bidat hurafe batıl inanclar
Bir ülke ki orada toprak altındaki ölüler kutsallastirilmakta.. ve onlardan medet umulmakta.. üzerlerine gösterişli türbeler yapılarak günün hemen hemen her vaktinde onlara düzenli veya düzensiz ziyaret akınları oluşmakta.. onlardan şifalar beklenmekte.. ağaçlarına -calilarina renk renk bezler caputlar baglanmakta.. havuzlarina madeni paralar atilmakta.. duvarlarına taşlar yapistirilmakta.. önlerinde kurbanlar kesilmekte.. içlerinde mumlar yakilmakta.. eğilerek ve emekleyerek girilip geri geri cikilmakta... onlara el yüz sürülmekte.. etraflarında donulmektedir...
Bir ulke ki.. orada hastaliktan sifa ıçin baş üstünde kurşun dokturulmekte... köz sondurulmekte. Tuz gezdirilmekte.. cenazenin yikandigi sudan icilmekte. Mezar toprağı yenmekte.. diş ağrısına gidermek için mezar taşının isirilmasi gerektiğine inanmakta. Nazardan korunmak için de boncuktan hayvan kellesinden boynuzdan . At nalindan çocuk ayakkabisindan medet umulmaķta..
Sayfa 1
Bidat Hurafe ve Batıl İnançlar
Bir ulke ki. Orada bahtinin açılması için minare.. ezan.. müezzin.. cami. Başörtüsü gibi kavramlar alet edilmekte.. kilit actirilmakta.. geleceği bilme konusunda falin her çeşidine guvenilip inanilmakta. Büyü fal yildizname ve medyumluk kavramları sosyal hayatta ve basın -yayın organlarında cazip hale getirilmektedir..
İzlerken Akif’in o mısralarını geldi hatırıma;
“Onların nöbeti geçmiş, sıra gelmişti bana
Yol tuttum yalnızca doğruca Türkistan’a
Gece gündüz yürüdüm bulmak için Taşkent’i
Geçtiğim yerleri saymaya gerek yok şimdi
Uzanıp sonra Buhara’ya Semerkand’a kadar
Eski dünyada bakındım ki ne alemler var
Sormayın gördüğüm alemleri hiç
Sayfa 40Kitabı okudu
İmam-ı Gazali
"Gençliğimden itibaren 50 yaşımı aştığım bu ana gelinceye kadar, bu engin denizlerin derinliklerine dalmaktan hiç geri durmadım. Coşkulu denizlere çekingen korkaklar gibi değil, cesur kimselerin dalışı gibi daldım, gördüğüm her meselenin üzerine atladım. Her zorluğun içine apansız girdim. Her fırkanın inanış ve fikirlerini inceliyor, her
Hadisçilere göre sünnet, “Şer’î bir hüküm ifade etsin ya da etmesin, Hz. Peygamber’in bütün söz, davranış, onay ve hayatına dair bilgilerdir.” Fıkıhçılara göre, farz ve vacipler dışında Hz. Peygamber’den gelen hükümlerdir. Usulcülere göre, Kur’an dışında, Hz. Peygamber’in şer’î bir hüküm teşkil eden söz, davranış ve onaylarıdır. Kelâmcılara göre ise, bid’at kavramının karşıtıdır.
Cilt 1Kitabı okuyacak
