Gülden Girgin Gültekin

Gülden Girgin Gültekin
@bikitapbicay
Editör / Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
42 reader point
Joined on January 2018
"İnsanlığını her gün ısrarla reddedenlerin arasında yaşamak büyük cesaret gerektirir."
Sayfa 237
Reklam
"Dünya, kızları uygunsuz davranışlarından hatta kazalardan ötürü sertçe yargılar. Bu yanlış ama günahkâr dünya böyle işliyor."
Sayfa 146
"Nereye gidersen git, çürümüş insanlarla karşılaşırsın. İyi değiller. Kötü bir adam mı görmek istiyorsun? Sıradan bir adamı hayal bile edemeyeceği kadar başarılı yap. Dilediğini yapabileceği zaman ne kadar iyi olduğunu görürüz."
Sayfa 59

Reader Follow Recommendations

See All
"Türkiye'de yine mi kitap aldın, cümlesiyle mücadele etmiş bir kuşak var. Darbe görmüş, kriz görmüş, gaz kuyruğu görmüş, bir zeytini dört lokmada yemiş, aynı çayı üç kere demleyip içmiş annelerin ve babaların çocukları."
Sayfa 125
"Derken onu gördü, evin eskiden olduğu yerdeki boşluğu, her şeyin merkezindeki yokluğu. Arazide bir yara, bir iz gibi duran yokluk. Elini kalbine götürdü. Ev gitmiş, toza dönmüştü. Toprak ölümcül bir yara almıştı. Hepsi hüzünle başını eğmiş tarlalarla hayvanların, ağılların, yaslı toprağın, duvarların ve ağaçların, etrafa saçılmış çalılıklardaki kuşların sıkıntısını, uzun süren huzursuzluğunu, sessiz cefasını hissetti. . O gece rüya gördü. Toprağın ağladığını işitti. Şafak vakti şehrin kuvvetli çağrısını duydu. Sokaklar onun adımlarını bekliyordu. Açılacak kapılar, okunacak kitaplar ve bir hayatı vardı. Daha atlatılacak günler, sonsuz günler, geceler sessiz odalar vardı. Cennet diye bir yer yoktu. Cennet diye bir yer olmayacaktı. Ne bir ışık seli olacaktı ne de bir dönüşüm. Yalnızca zaman vardı ve sevginin hatırasıyla hafifleyecek görevler. Bir de diğer bütün günler gibi bir ayağını öbürünün önüne atıp yürüyeceği, kaderine boyun eğeceği günler..."
Sayfa 200
Reklam
"Sanki dünya üstündeki tüm haklarından feragat etmişcesine bir teslimiyet, bir kefaret ödeme hâlindeydi."
Sayfa 102
"Hep bir yere, belli bir istikamete giden bir gezgin izlenimi verdim. İçimde bir yangın var. Yanımdan geçenler küçük bir duman görüyor sadece. Bambaşka bir adam olabileceğimi biliyorum. İçimde bir şey var."
Sayfa 82
"İşlenen, değiştirilen, bırakılan, tekrar benimsenen ama her zaman bir çift çocuk eldiveni gibi birbirine bağlı duygular."
Sayfa 82
"Bir süre önce kendi tepkilerime, yanıtlarıma karşı daha savunmasızdım, yalnızca başkalarının ne diyebileceğini, seslerinin alçalıp yükselmesini, baştan savma hareketlerini hesaba katıyordum. Ama bir dizi maskeli taklit dersinden sonra sırf hareketlerle ne kadar çok şeyin yorumlanabileceğini fark ettim. İmalarla bir şeyi kamufle etmenin ne kadar kolay olduğunu gördüm. Hayvanların alışıldık, ama asla o kadar öngörülebilir olmayan gerginliği."
Sayfa 81
"Düşümde sıklıkla yok olanları görürüm. Benim hortlaklarımdır onlar."
Sayfa 79
Reklam
"Birbirlerinden uzaklaşmak, yeniden buluşmak. Ayrılmak, birbirini aramak, birbirini yitirmek, yeniden kopmak. Nefes almak için kaçmak, yokluktan ıstırap çekmek. Bütün öyküleri bu art arda dönüp gelmelere, bu çelişkili hareketlere dayanıyordu. Onlar iki kişiydiler. Bir olmak olanaksızdı."
Sayfa 68
"Edebiyata dine bağlanır gibi bağlanmıştı."
Sayfa 62
"Aşk, özünde, bir aşırı değer vermedir. Aşk gerçekçi değildir. Ufuk, en yakında bile hep uzakta kalır, tıpkı görünenin görünmeyene açılması gibi."
Sayfa 60
"Sanıyorum tüm yitiklerim, kendimde yitirdiğimi sandıklarım ve gece düşlerimde yeniden ortaya çıkanlar onda birbirlerine kavuşuyorlar."
Sayfa 51
"Bu tutkudan, bu 'ameliyat edilemez' tümörden kurtulduğumda sevmek yetisine yeniden kavuştum. Beni işgal eden yabancı cisim -neyse ki onu yaratan ben değildim- kendiliğinden eridi gitti, iyileşmiştim. Hastalık sonradan yinelemedi."
Sayfa 43
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.