Adam yolda bir bilgi daha verir torununa: Ben geçmişimi yalnızca insanlarla değil, şu gördüğün dağlarla, tepelerle, ormanlarla da paylaştım torunum. Öyleyse, kahramanımızın şöyle düşündüğünü çıkarabiliriz: Geçmişimize doğru dönüp baktığımız zaman, yaşamımızı tek başımıza yaşamadığımızı göreceğiz. Ama bu, onu sırf ailemizle, arkadaşlarımızla geçirdiğimiz anlamına da gelmez. İnsan zamanın birinde yüzünü serinletip geçen bir rüzgârı bile unutamaz. Sanki o rüzgâr hep o yerde durur ve bizimle yaşamımızı paylaşır. Ama sonra o da ölür, biz de. O da geçmiş olur, biz de. Bir bakıma, orada o rüzgâr estiği için biz biz olmuşuzdur. Zira o olmasaydı, bizim de o anımız olmayacaktı.
Sana çıksın bütün yollar Sana varsın her durak Sesini duymasam bile bir an Solayım özleminle tutuşarak Yağsın yüreğime damla damla Doldursun varlığın içimi dışımı Her zerren, her parçanla
Reklam
Canım. Seni görmek istiyordum kısacası. İnsan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmağa devam edebilir. Sen anlamazsın tabii. Anlamak için, insanın bazı eksik yönleri olmalı.
Sayfa 140
"yaradılışımı, geleceğimi, çevremi, insanların farklılığını, duygularımın çeşitliliğini sorguluyordum. kendimi dinlemeyi öğrenmekti bu yaptığım. çünkü duyulabilecek kadar yüksek bir ses vardı içimde. bunu fark edince, dünya üzerindeki bütün insanlar birden yok olsalar dahi yalnız kalmayacağımı anladım. çünkü ağzımdan çıkan, başkalarının duyabildiği bir sesin yanında, içimde yankılanan ve kimsenin varlığından bile haberdar olmayacağı başka bir ses daha vardı."
Öte yandan Matthias onu izlerken içinde bir rahatlama hissetti. Hiç değilse şimdi tekrar Nina gibi görünüyordu; kahverengi saçları ıslak ve birbirine dolanmış, gözleri yan kapalı. Birinin omuzlarının çökmesinden bile büyülenmek normal miydi?
...kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeğe çalışıyordum
Sayfa 82
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.