Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölümü kışkırtan hayatın fazlalığıdır. Ve toplum içinde yaşayan konuşan-varlıklarda hayatın fazlalığı, öncelikle sözün fazlalığıdır. kelimelerin v e cümlelerin bu fazlalığı, toplumsal gövdeyi ayakta tutan ve aynı zamanda onu bilim konusu yapan büyük dengelere ve büyük düzenlemelere karşı kitleler çağının insanlarını kör eder. Kralları öldüren söz fazlalığı, demokrasi çağınıninsanlarını da, toplumlarını hayatta tutan yasaların bilgisinden yoksun bırakır.
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
Reklam
552 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Oyunun içinde oyunlar
"Hepimize iyi şanslar!" Bu kitap hakkındaki incelememi geleneksel bir Fremen selamıyla başlatıyorum. Frank Herbert'in bilim kurgu romanları çok geniş bir zaman dilimini ve birçok karakteri kapsar. Romanın temaları felsefe, din, psikoloji, siyaset, çeşitli teknolojiler, astronomi, genetik ve daha fazlasını içerir. Yani, yazar bu
Dune Çocukları
Dune ÇocuklarıFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20214,098 okunma
Yasacı, açıklamacı ve prognostik (önceden bilmeci) görünümüyle bilim, insanın doğa ve toplum üzerinde teknik uygulamalar yoluyla tasarrufta bulunma ve doğaya hâkim olma yanında toplumu akılcı ilkelere göre düzenleme ve denetleme imkânını sınırsızca genişletir. Bununla birlikte bilim (Comte’un Pozitif Felsefe Dersleri’nden sonra geliştirdiği görüşler doğrultusunda) bu tasarruf, düzenleme ve denetleme imkânını kendinden hareketle kullanamaz. Bilime yol gösterecek olan bir kılavuz, bir “anlamlar ve değerler sistemi” gereklidir. Böyle bir sistem, yaşama pratiği göz önünde tutularak geliştirilmiş, tanrısız bir “pozitif din” olarak ortaya konmalıdır.
·
Puan vermedi
Afrikalı Leo
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,3bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Birey asla kendi başına tanrı fikrini,mitleri ve dine ait dogmaları;sorumluluk ve ahlaki disiplin fikrini v.s. oluşturamazdı....Bilim mağrurdur ve çok sayıda inanana ihtiyacı yoktur. İdeali küçük zihinlerin erişebileceği yere indirmenin iyiliği nerededir? " En üstte yer alanlar en altta yer alanlar adına düşünecektir. Bütün insanlığın
Ahlak ve Toplum
Ahlak ve ToplumEmile Durkheim · Pinhan Yayıncılık · 201687 okunma
Reklam
Hastings-on-Hudson'daki Toplum, Etik ve Yaşam Bilimleri Enstitüsü tarafından yapılan deneyler, insanları klonlama veya kopyalama tekniklerinin çoktan beri mevcut olduğunu göstermektedir. Bir insanın (üreme organlarından olması şart değildir) herhangi bir hücresinin çekirdeğini oluşturan maddeden almak artık mümkündür ve bunun kırk altı tam kromozom takımının yirmi üçünü dişi yumurta hücresi içine yerleştirmek; "önceden belirlenmiş" bir bireyin ana rahmine düşmesi ve doğumu sağlanır. Normal döllenmede, "baba" ve "anne" kromozom takımları birbirlerine yapışır ve sonra yine yirmi üç kromozom çifti olarak kalmak üzere ayrılmalıdırlar, bu da DNA'larından bazılarının şansa bağlı değiş tokuşuna yol açar. Ama klonlamada, döl, ayrılmamış kromozom takımının geldiği kaynağın tam bir kopyasıdır. Dr. W. Gaylin The New York Times'da "insan varlıklarının tam kopyalarını yapmak gibi korkunç bir bilgiye" çoktan beridir sahip olduğumuzu yazıyor; bu ise (hücre çekirdeklerini saklamış olsaydık) sınırsız sayıda Hitlerler, Mozartlar veya Einsteinlar demektir.
Gelişmiş bir toplum mikro elektrik montajlar, elektrik devreleri ve bilgisayar "beyinleri" için altına gereksinim duyar.
Kainat Mektubuna Dair
Sanatçılar, filozoflar, bilim adamları, yüzyıllar, bin yıllar boyunca kâinat mektubunu okumayı bilen kişiler sayılarak toplum içinde yer sahibi oldular. Onların dile getirdiklerine bakarak insanlar kendilerine bir mektup gönderildiğinden haberdar oldu; insanlar bazan sanatın, felsefenin, bilimin verimleriyle kâinat mektubunun doğru anlaşıldığını, en azından bu yolda bir mesafe katedildiğini kabul ettiler. Oysa kâinat kendini zâhir olarak sunuyor ve insanlara görünenden geçerek görünmeyene ulaşma imkânı olarak insanlara hitab ediyordu. Kâinat mektubunu okuma iddiasında bulunan sanatçı, filozof, bilim adamları, eserleriyle zâhire zâhir kattılar. Bilim, felsefe, sanat birer dünya kurarak kendi anlaşılma gereklerini kâinat mektubunun karşısına koydu. İnsan elinden çıkma bir işaretler silsilesi asıl işaretin yerini tutacak bütünlükleri temsil eder oldu.
Böyle bir toplum(!)Nasıl bu hale geldi Ülkemiz?!..
~•~ Böyle bir toplumda kahramanları da hain sayan bir şarlatanlık ve dalkavukluk edebiyatı olmuştur. Böyle bir toplumda felsefe, inkâr hezeyanlarının, mantık yoksunluğunun zavallı hırıltılarıdır. Böyle bir toplumda bilim, ezber ve taklitçilikle hafızaya yüklenmiş kör bir yığın aktarma bilgilerdir. Böyle bir toplumda basın, ahlâksızlık propagandası, cehalet reklamcılığı, kendi ülkesinin öz değerine hakaret, yabancı ve düşman kültürlerin salgıladığı kalitesizliğin ifrazat bataklığına saplarıp kalmaktadır. ~•~
Reklam
84 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Cenevre (İsviçre) Üniversitesi Hukuk Fakültesinden "Hukuk Doktoru" unvanını alan Prof. Dr. İlhan Arsel, otuz yıllık bir süre boyunca Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Anayasa Hukuku dersleri verdi. 1955 yılında, Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasında yapılan "Öğretim Üyesi Mübadelesi" sözleşmesi
Şeriatçıyla Mücadelenin El Kitabı
Şeriatçıyla Mücadelenin El Kitabıİlhan Arsel · Kaynak Yayınları · 2011183 okunma
Yeni Ateistler, dini kendisine karşı mücadele edilmesi gereken ve mümkünse toplum hayatından tamamen silmesi gereken bir öğretiler bütünü olarak görürler. Bu tavırları nedeniyle onları "militan" olarak tasvir edenler olmuştur.
Sayfa 36 - Doğu Kitabevi
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Anti-ütopya edebiyatının akla gelen ilk romanlarından biridir. Yazıldığı dönem ve sisteme bakıldığında eleştirel bir yaklaşım olduğunu görmekteyiz zaten. Cesur Yeni Dünya'da yalnızca toplum kavramı vardır, birey kavramı bulunmamaktadır. Ve bu varsayılan toplumun tüm istikrarı ve devamı uyku sırasında şartlandırmaya dayanan bir sistemle
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,2bin okunma
Radikal Yobazlık
Bu platformda öyle bir kitle var ki kendilerini dini konularda otorite sanıp Müslümanlığın koruyucusu, sözcüsü olarak görüyorlar. Allah'ın dinini koruma görevini kendilerine mal etmeleri ne büyük bir zeka... Yıllarca ilahiyat fakültesinde din eğitimi almalarına rağmen ne yazık ki kafalarındaki dogmaları hala yıkamamış insan(lar). Belki
Celal Şengör
Celal Şengör
, zamanla, bilimi savunan ve bilimin toplum tarafından sevilmesi için uğraşan bir bilim insanı olmaktan uzaklaşmış, bilimi ve bilim tarihini kendi ideolojik görüşlerini desteklemek için bir araç olarak kullanan, bilime hayalindeki seküler toplumu yaratmada başrolü uygun gören bir yazara evrilmiştir.
Sayfa 13 - Doğu Kitabevi
1.188 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.