Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Reklam
Çocuklarımız için
Fakat ebeveynler çocuklarını, olumlu özellikleriyle özdeşleşmeye, dürüst olmak ve başkalarına saygı göstermek gibi davranışlara teşvik ederken onu karanlık yönlerinden çok fazla ayırmamalıdırlar. Çünkü Gölge hiçbir zaman, bilinçli kişilik kendisiyle teması kaybettiği zamankinden daha tehlikeli değildir. Örneğin öfke meselesini ele alalım. Elbette çocukların başkaları için yıkıcı etkiler yaratacak derecede öfke dürtülerine kendilerini bırakmalarına izin verilemez. Aynı zamanda, öfkeyle teması tamamen kaybetmek onlar için bir kayıptır zira gördüğümüz gibi, öfke genellikle sağlıklı bir tepkidir. Bir ebeveyn, "Kız kardeşine kızdığın için sen kötü bir çocuksun" dediği zaman, hassas bir çocuğun ebeveyninin onayını kazanmak için öfkesini bastırması gibi bir tehlike söz konusudur. Bu, kişilikte bir bölünmeye ve özerk, dolayısıyla da tehlikeli bir gölge kişiliğe yol açtığı kadar, öfkenin sağladığı hayati enerjiyle temasın kaybedilmesine de neden olur. Ebeveynler öfkelenme hakkını kendilerine tanıyıp çocuğa tanımadıklarında durum daha da yıkıcı bir boyut kazanır. Ebeveynlerin ifade ettiği fiili tavır genellikle "Ben kızabilirim ama sen kızamazsın" şeklindedir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Bazı çağların düşünsel temelini oluşturduğunu düşündüğüm fikirlere çok kısaca değineceğim. Klasik Yunan’da bu, varlık fikriydi - birlikli, tözsel ve tanrısal bir varlık; ama panteizmde olduğu gibi şekilsiz değil, anlamlı somut formlarda var olan ve o formlar içinde şekillendirilebilecek bir varlık. Ortaçağ Hıristiyanlıgı’nda bunun yerini Tanrı
TOPOGRAFİK MODEL: Freud'un kişiliğin yapısal kişilik modelini açıklamadan önceki dönemde ortaya koyduğu bir modeldir. BİLİNÇ: Dış dünyadan veya bedenin içinden gelen algıları fark edebilen zihin bölgesidir. BİLİNÇ ÖNCESİ: Bilince göre daha geniş bilgiler içeren ve akılda tutma süresi daha fazla olan yapıdır, ancak bilinç düzeyine gelmesi için dikkatini zorlaması gerekir. BİLİNÇALTI: Freud'un ortaya attığı en öenmli kavramlardan biri olan bilinçaltı kavramı bilinçli algılamanın dışında kalan tüm zihinsel olayları içine alan ve çeşitli snasür mekanizmaları nedeniyle bilinç düzeyine ulaşma olanağı bunmayan zihinsel süreçler içermektedir.
Ruh [Can/Nefs] (Seele/ Soul):
[Psişe, kişilik, persona, anima.] Bilinçdışının yapısıyla ilgili araştırmalarımda ruhla psişe arasında kavramsal bir ayrım yapmak zorunda kaldım. Psişeden, bilinçdışı kadar bilinçli de olan bütün psişik süreçlerin tamamını anlıyorum. Öte yandan ruhtan en iyi şekilde "kişilik" diye tanımlanabilen, sınırları açıkça çizilmiş işlev kompleksini anlıyorum.
Reklam
Kendilik, iki psişik sistemin yani bilinçIilik ve bilinçsizliğin her ikisine de uygun düşen bir orta nokta aracılığıyla birleşmesine yol açan arketipsel imgedir. Kendilik, bilinçli egonun çok üstünde olan bir keyfiyettir. Sadece bilinci değil, bilinçdışı psişeyi de içine alır. Bu yüzden aynı zamanda "olduğumuz kişilik" diye tarif edilebilir.
Freud, içimizdeki gerçeklerin çoğunun bilinçli olmadığını, bilinçli olan şeylerin çoğunun da gerçek olmadığını fark etmiştir. ERICH FROMM
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ego Psikolojisi
Erikson'un teorisinde ego:;deneyimlere, bilinçli veya bilinçsizliğe tutatlıklık veren zihnin bir parçası olarak tanımlanır.
Sayfa 255 - Nobel YayınlarıKitabı okudu
487 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.