Güüüüü naaay dıııın
HIDIRELLEZ NEDİR? Hıdrellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır. Hıdrellez günü,
KONSER ADABI
Bu metni konsere gidip enerjisiyle sizin de enerjinizi sömüren kitleye yönelik yazıyorum. Konserin tanımından başlayayım: Fransızca concert “1. birlikte müzik çalma veya şarkı söyleme anlamına gelir. Konser türleri vardır. Açık hava, festival, senfonik vb. Bir de konserlerin amacı vardır. Yardım kampanyasından tutun eğitim, şehrin tanıtımı vb. Bir
Reklam
Rowan Atkinson, orta sınıf bir ailede doğdu ve kekemeliği nedeniyle çocukken çok acı çekti. Ayrıca görünüşünden dolayı okulda alay edildi ve zorbalığa uğradı. Zorbaları onunla "Bir uzaylı gibi görünüyorsun" diyerek alay ettiler. Öğretmenlerinden birinin söylediğine göre, kısa süre sonra tuhaf davranışlar gösterdi ve çok utangaç, içine
Kelebeğin Rüyası
İki genç şairin acılı hikayesi... İki genç şair ne kadar acı çekebilir bilinmez ama onlar acılarını kağıda yansıtmaktan başka bir şey yapmazlar. Bu yüzden onca şiir yazılan kağıtların yüzü karaya bağlamıştır ve hepsi birden fazla çizik barındırır. Şairlerin yara çizikleri kağıtların saf güzelliklerine yansır ve kağıtlar kirlenirken şairlerin
Organik bir acı ve huzursuzluk yüzünden ıstırap çekmekte olan bir insanın dışsal dünyada bulunan şeylere yönelik ilgisini, o şeyler kendi acısı ile ilişkili olmadıkları müddetçe kaybettiği evrensel olarak bilinen ve bizim de tabii olarak kabul ettiğimiz bir gerçektir. Daha yakından yapılan gözlemler de bize bu kişilerin aynı zamanda sevgi objelerine yönelik libidinal ilgilerini yitirdiklerini de öğretmiştir. Kişi acı çektiği müddetçe sevmeyi bir kenara bırakmaktadır... Narsisizm Üzerine Sigmund Freud
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Reklam
Budizm’e göre kanjin
​Ouspensky’nin diğer bir önemli saptaması da, resmî psikoloji biliminin insanı sadece “bulduğu gibi” veya “olduğunu düşündüğü gibi” inceliyor oluşudur. Ouspensky, insanı bu haliyle inceleyen sistemler ile insanın ne olabileceği, yani mümkün evrimi açısından inceleyen sistemleri ayırt etmiştir. Kendini bilme çalışması ve bu konuda başarı
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
MÜSLÜMAN, HARAMDAN SAKINMALIDIR
İslâm dininde haram olan şeyler; dünyada fertlerin ve cemiyetlerin selâmetine, nezâhetine, saadetine zıt olan şeyler olup, âhirette de mesuliyet gerektirir. Bunlara “günah” denir. Günah olan şeyleri bizzât yapmak câiz olmadığı gibi yapılmasına râzı olmak ve yardım etmek de câiz değildir. Meselâ; bir kimse, başkasının bir eşyasını ondan izinsiz
MÜSLÜMAN, HARAMDAN SAKINMALIDIR
İslâm dininde haram olan şeyler; dünyada fertlerin ve cemiyetlerin selâmetine, nezâhetine, saadetine zıt olan şeyler olup, âhirette de mesuliyet gerektirir. Bunlara “günah” denir. Günah olan şeyleri bizzât yapmak câiz olmadığı gibi yapılmasına râzı olmak ve yardım etmek de câiz değildir. Meselâ; bir kimse, başkasının bir eşyasını ondan izinsiz alamaz. Bu haramdır. Bir şeyin çalınmasına râzı da olamaz, yardım da edemez. Bu da haramdır. Günah olan şeylere râzı olmak veya yardım etmek, aslâ câiz değildir. Bu, dinde bir asıldır, bir kaidedir. Meselâ; bir şahıs, bir haksızlığı yaymak için bir kimseden bir mal alamaz. Bu, rüşvettir, haramdır. Binâenaleyh bir haksızlığı yaymak için bir mal da veremez ve böyle bir malın verilmesine vâsıta da olamaz. Bunlar da haramdır. Çünkü bu şekilde alınması haram olan bir şeyin verilmesi de verilmesine aracılık edilmesi de haramdır. Nitekim bir hadîs-i şerîfte, “Allâhü Teâlâ, rüşvet alana da rüşvet verene de bunların arasında rüşvete vâsıta olana da lânet etsin.” buyurulmuştur. Bir kimse, gayrimeşrû bir yolla elde edilmiş olduğu bilinen bir maldan miras olarak hisse almamalıdır. Evlâ olan budur. Bu, bir verâ ve zühd gereğidir. O hisseyi almak, meşrû olmayan bir harekete râzı olmak demektir. Binâenaleyh insan, helâl ile iktifâ etmeli; bir malın, asıl sahibi biliniyor ise mal ona iade edilmeli; bilinmiyorsa fakirlere sadaka olarak dağıtılmalıdır. Çünkü böyle gayrimeşrû bir maldan kurtulmanın çaresi, sahibine iadesi mümkün olmayınca sahibi niyetine tasadduk etmek, sadaka olarak vermektir.
Reklam
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
900 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.