Nâmütenâhî
Susuz geçen bir yazın ardından sonbaharı bekleyen bir kuş gibi hissediyorum bendimi kanatlarım var ama nereye konacağımı bilmiyorum , aklım katran karanlığında simsiyah bir düşün hediyesi olarak seni vermişti bana . Ne güzel gelirdi gözüme aşkın zehrine taptım yıllarca nefesim kesilirdi uçurum kenarında ama hiç bir zaman vazgeçemedim senden şimdi söyle bana nedir seni vazgeçiren? Neden bu kadar güzelsin bilmem aklım neden akla karşı tezler üretiyor, bütün benliğim karşında çaresiz ellerim semaya açık ve dilimden düşen kelimeler işte o kelimeler acır sana çünkü bilirler ki yıllarca bitmeyecek bir hasrete tâbidir kelimelerim susup anlaşılmayacak kadar derin konuşulacak kadar hevesli. Gençliğimin ortasına düşen bu cemre ısıtmadı içimi şimdi nereye baksam gözlerin geliyor önüme o mavzer gibi olan gözlerin bir aralar bana bakınca parlayan gözlerin şimdi neden ateş oldu da kavurdu beni? Açıklaması zor bir şey ama inan ki açıklamanı istemiyorum çünkü içimde kalan son gül goncasıdır o gözlerin. Sen gözlerine sürgün olduğum kadın söyle nerdedir benim katlim ben çoktan oraya doğru yürümeye başladım hemde hiç hevesli olmadığım kadar...
''Hangi küçük sevabımın büyük karşılığısın bilmem ki...''
Reklam
KAİNATIN ULU İMPARATORU Cemâline sığındım haşmet i celâlinden Sana meftun gönlümü fani sevdadan koru Nâr-ı hicranla yandım memnu aşk melâlinden Son olsun Kâinatın Ulu İmparatoru Şahadet ederim ki tek ALLAH sın ilâh yok
Biraz da bu şiiri konuşalım mı seninle?
Şaşırdım kaldım işte Bilmem ki nemsin Bazen kız kardeşimsin Bazen öp öz annemsin Sultanımsın susunca Konuşunca kölemsin Eksilmeyen çilemsin Orada ufuk çizgim Burda yanım yöremsin Beni ruh gibi saran Sonsuzluk dairemsin Haberin Devamı Çaresizim çaremsin Şaşırdım kaldım işte Bilmem ki nemsin Ya
Yavuz Bülent Bakiler
Yavuz Bülent Bakiler
Bazıları kötülükten, dertten, felaketten beslenir. Bunun sanılanın aksine kıskançlıkla pek ilgisi yoktur; kendinden daha zorda birilerini görmek ferahlatır bu insanları. Ne yazık, hayatın tadını alabilecek hasletleri yok. Refik Halid Karay, "İnsanlar yalnız kendi saadetlerini iyice duymak için başkalarının felaketlerini arar," derken tam
Şaşırdım kaldım işte Bilmem nemsin ki Yavuz bülent bakiler 🕊
Reklam
Şaşırdım kaldım işte bilmem ki nemsin Bazan kız kardeşimsin bazan öpöz annemsin Sultanımsın susunca konuşunca kölemsin Eksilmeyen çilemsin Orada ufuk çizgim burada yanım yöremsin Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin Çaresizim çaremsin Şaşırdım kaldım işte bilmem ki nemsin
Yokluğunla çöken bu ıssızlık şahittir Öyle ya, bendeki varlığına en çok yokluğun şahittir Bir nida! Fatih değilsen yıkma sırlarımı Bu giriştiğim bir gönül cengi değil Bir gönül ki hiçbir gönül dengi değil Ve sulh ki bir yanı hep münafıktır Gözlerimde hala bir gençlik sıhhati Ki onlar henüz seni görmedi Ve bilmem hangi aynanın takati, Kâfidir
Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret falan değil.. İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile. Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğu mu hissediyorum. Kafamda hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor. Fakat sonra birden bire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker uzun uzun anlatacak birini. Sokağa fırlıyorum. Bir tek çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Halbuki ara sıra karşılaştığım ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor. Bilmem beni anlıyor musunuz?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.