BİNGÖL ÇOBANLARI
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların en eski âşinasıdır soyum,
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurur destimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla...
Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni;
Kuzular bize
Kemalettin Kamu "Bingöl Çobanları" şiirinde "Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum" diyordu.
O günden bu güne kaç zaman geçti. Memlekette neler oldu neler. Ama gelin görün ki, büyük şehrin kıyıcığında hala deniz görmemiş çoban çocukları çevre yolu kenarına pikniğe gidiyorlar.
Yok olsun yoksulluk!..
Bir çoban parçasısın olmasan bile koyun,
Daima eğeceksin başkalarına boyun;
Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı,
Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı,
Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an,
Mademki kara bahtın adını koydu çoban!
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurup testimiz
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
...
BİNGÖL ÇOBANLARI
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların en eski âşinasıdır soyum,
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurur destimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla...
Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni;
Kuzular bize