Kişiliğin Belirleyicileri
Kişilğin tanımlanması, kişilikle ilgili temel kavramlar ve kişiliğin doğası alt bölümlerinde değindiği üzeri kişiliğin tek bir belirleyicisi yoktur. Kişiliğin belirleyicileri birden fazladır ve bunları genel olarak biyolojik faktörleri, ailesel faktörleri, sosyal faktörler ve kültürel faktörler olarak sınıflandırmak mümkündür.
Sayfa 11 - Pegem AkademiKitabı okuyor
Bana göre, kadının yaşamının biyolojik çözümü erkek değil çocuktur. Erkeğin biyolojik amacı kadın değil iştir.
Tefekkür Vakti
İnsanoğlu yaratılış itibariyle(fizyolojik biyolojik) birçok canlının özelliğini taşıyan kabiliyet olarak da(psikomotor) da birçok canlının özelliğini alabilen; ama hiçbir canlıya benzemeyen, eşsiz, güzel surette yaratılmış bir eşrefi mahlukat.
Devrim öncesi radikal felsefeler arasında popüler olan materyalizm, en aşırı ifadesini 1802’de Cabanis’te bulmuştur; ilk kez 1809’da Lamarck tarafından ifade edilen biyolojik evrim, dinsel dogmadan özgürleşmenin sağlandığı günlerde yenilenmiştir; Laplace evren modelinin bütünüyle deterministik olduğunu ve tanrı “hipotezi”ne ihtiyaç duymadığını açıkça ilan edebilmiştir; de Sade’nin alaycı ateist yazıları 1791-1811 arasında yayımlanmıştır.
Sayfa 789Kitabı okudu
İnsanların doğayı zorlayabileceklerini sanmaları ve küçük biyolojik şeyler olma yazgılarından kaçabilecekleri yönündeki bu küstahlıkları...
Biyoloji size beyin verir onu akla döndürense hayattır
Sayfa 549Kitabı okuyor
Beynimiz bir hayat korkusunda akciğerde, sosyal bir konuda dış deri yani epidermiste, sindiremedi bir haberde mide ya da bağırsaklarda, terk edilme travması böbreklerde biyolojik programları başlatabilir.
Sayfa 50Kitabı okuyor
Kollestrol değil Şeker... Şeker.. !!!
LDL, gerek tıp dünyasında gerekse de halk arasında kötü kolesterol olarak bilinir.
Çünkü damar duvarlarında birikerek damarlarınızda sorun yaşatma ihtimali oldukça yüksektir. Burada asıl soru şu;
LDL niye böyle bir şey yapar?
Şimdi gelin biraz biyokimya olaylarına girelim. LDL aslın da taşıyıcı olan basit bir proteindir.
Sayfa 73
Beyin yapısında yedinci bir duyuya bile referans buldular: Sezme duyusu, bedenin içinden ve çevreden, iç ve dış dünyadan değerli malumat aktaran işaretler alır. Bilhassa mide bölgesindeki karın bosluğu sinir ağının (solarplexus) binlerce biyolojik anteni, an be an yüz binlerce veriyi toplayıp işlenmek üzere beyne aktarır. "Karnımizdaki his", bir uydurma değildir; orada bedenin bilgisi dile gelir ve sezişler biçiminde, sinyalleri anlamlandırmayla meşgul olan bilince ulaşır. Aldanmaya yatkın olan karnımızdaki his değil, düşünsel
Ben'imizdir,...
Sayfa 40Kitabı okuyor
