Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir kez olsun sürüklendiğim yerde kalmak istiyorum," .
Sen ısdırap çekmek için kendi içinde başka Bir adam yaratmak istedin; bence, nereye kaçarsan kaç hayatın boyunca sadece içindeki bu başka insanı unutmaman bile yeterli olacaktır.
Reklam
Istırap insan içindir. Onun tecrübesiyle büyür ve adam oluruz. Suçluluk hissi, ar damarı çatlamamış insanlar için bir nimettir. Böylece hatalarımızdan geri döner ve onu yaratıcı/yapıcı bir oluş hamlesine çevirebiliriz. Ve nihayet ölüm, bize nasıl yaşamamız gerektiğini bıkmadan her gün hatırlatır. Istırap insanı için zafer, seferin ta kendisidir. Hayat yolda olmak demektir, o kadar ki, geçmiş bile yerinde durmaz, bugüne ve bugünden hareketlenir.
Hikmet Feridun Es diyor ki: «Tam kadrosuyla Akşam gazetesine akademi gibi gazete derlerdi. Okuyucu gazetesiyle övünürdü ve Kadıköy vapuruna cebinde katlanmış bir Akşam ’la girerken, işte münevver adam geçiyor, denirdi.»
Kendi etini avlayıp pişiremeyecek kadar korkak, ama mangalda pişen etin kokusunu seven bir adam.
Sonsöz-Gündüz Vassaf
Romanın bir Rus okuruna en çekici gelen taraflarından biri, bizim Türkiye’den de alışık olduğumuz kimlik tartışmaları ve “Avrupalılar bizim hakkımızda ne düşünüyor?” türünden milli muhabbetler olmalı. Kitapta herkesin Rus kimliği hakkında diyeceği bir şey var. Hepsi Avrupa’ya gelmiş olmaktan pişmanlık duyan Ruslar ise, “bizim bahçelerimiz ve
İletişim Yayınları
Reklam
"Bu son derece rahat ama ucuz giyimli adam, insanlığın bütün yoksulluğunun ve yetersizliğinin klişe bir portresinden başka bir şey değil. Benim söylediğim ve onun söylediği her şey, benim yaptığım ve benim içimde olup biten, onun yaptığı, yaptığını iddia ettiği, benim yaptığımı iddia ettiğim ve onun içinde olup biten her şey bu klişeydi, insan varoluşunun yetersizliğinin, yoksulluğunun, takatsizliğinin, değersizliğinin, ölesiye yorgunluğunun bu klişe portresi; ve ben bir anda, hasta bir insanın evime girdiği izlenimine kapıldım, hasta bir insanla, yardıma muhtaç biriyle karşı karşıyaydım. Söylediklerimi bir hastaya söylüyordum, sevgili doktor; ve duyduklanm, sevgili doktor, bir hastanın ağzından, fantastik olsa da akla gelebilecek en hastalıklı tasavvur rezillikleriyle dolu, fazlasıyla itaatkar, hastalıklı bir beyinden çıkıyordu. Adam ne istediğini bile bilmiyordu, ben de bunu ona en etkili şekilde gösterdim, yaptığı şeyin hastalıklı olduğunu, bütün hayatının hastalıklı bir hayat olduğunu, varoluşunun hastalıklı olduğunu, dolayısıyla yaptığı her şeyin anlamsız değilse de saçma olduğunu söyledim.”
Sayfa 72 - Yapı Kredi Yayınları, Çeviren: Esen Tezel, Kitabın Özgün Adı: VerstörungKitabı okuyor
Düşünen Bilinç..
Düşünen bilinç, sanki sonsuzluğa kadar ayakta kalacakmış gibi yapan her şeyden, büyük ideallerden, yasalardan ve bunların küçük taşlaşmış izinden, uyum içindeki karakterden gizliden gizliye ölümden nefret ettiği kadar nefret eder. Hiçbir nesneye, hiçbir Ben'e ve düzene kalıcı gözüyle bakmaz; bilgilerimiz her gün değişebileceğinden, hiçbir bağlanmaya inanmaz, ve ona göre her şey sahip bulunduğu değeri yalnızca bir sonraki yaratma eylemine kadar koruyabilir; tıpkı insanın kendisiyle konuşmakta olduğu yüzün bu arada sözcüklerle birlikte değişmesi gibi.
Çabuk mektup yaz bana; benim yazdıklarımda da buğdayın içindeki saman çöplerini ayıklamasını bil - içlerinde iyi bir şeyler, doğru bir şeyler varsa ne ala; ama pek çok yanılgı da var elbette, belki de farkında olmadan az çok abarttığım şeyler de. Okumuş, bilgili bir adam olmadığım kesin. Hatta çok cahilim, birçok başkaları gibi, başkalarından da fazla belki; ama bunu ben kendim anlayamıyorum, başkalarını daha da az anlıyorum ve çoğu kez yanılıyorum. Ne ki yanlış yapa yapa doğru yolu bulabiliriz kimi kez, her hareketin iyi bir yanı vardır.
Sayfa 61 - YKYKitabı okuyor
Neden böyle olur bu insanlar? Kendi kendine kızıyordu: “Sen ona iyilik edersin, o sana kötülük. Utanmak, arlanmak da bilmiyorlar. Sanki kural bu imiş. Hep kendilerini haklı görürler. Herkes onlara kul-köle olsun. Kul-köle olmazsan zorla yaptırırlar bunu. İyi ki böyle bir adam ormanda yaşıyor. Elinin altında her işini gören bir-iki kişi var. Biraz daha büyük bir görevi olsa, kim bilir neler yapardı. Allah göstermesin. Böyleleri hiç tükenmiyor. Her zaman istediklerini elde ederler. Kurtulmak mümkün değil onlardan. Her yerde izini bulur, her yerde karşına çıkarlar. Keyifleri için başkasının canını çıkarırlar da sonra yine onlar haklı olurlar. Ah, tükenmiyor böyleleri hiç.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.