Bir ay doğar ilk akşamdan geceden neyden geceden
Şavkı vurur pencereden bacadan
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Uykusuz mu kaldın dünkü geceden neydem neydem geceden
“Beş elementten hiçbiri diğerlerine göre daha baskın değildir, dört mevsimden hiçbiri kalıcı değildir, günün kısası uzunu vardır, ay bir doğar bir batar.”
KAHRAMANLARIN ÖLÜMÜ
(Şehit Tayyareci Kurmay Yüzbaşı Kâmi'nin Hâtırasına)
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
KAHRAMANLARIN ÖLÜMÜ
(Şehit Tayyareci Kurmay Yüzbaşı Kâmi'nin hâtırasına)
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
..bir baba beş-altı yaşlarındaki çocuğuna dolunayı gösteriyor. Çocuk Ay'a bakıyor sonra bakışlarıyla gökyüzünü tarıyor, "Peki baba dünya nerede?" diye soruyor. Tam da bir yenilgi duygusuyla şiir yazmaktan uzaklaşmaya başladığım günlerde dinlediğim bu hikaye bana neyi başaramadığımı, Ayhan'ın deyimiyle tıkanıklığın nedenini çok güzel anlatmıştı. Bir: Ayaklarım dünyaya basarken dünya nerede diye soracak kadar "serbest" düşünemiyordum. lki: Beni
gündelik gerçeklikten koparacak bir şemaya, bir görüntüye,
bir taslağa "bağlanamıyordum". (Çocuk muhtemelen dünyanın çevresinde dönen Ay'ı betimleyen bir çizimi anımsayarak, o çizime inanarak dünya nerede, diye sormuştu.) Serbest olmak ve bağlanmak. Birbirine zıt iki fiilden bir şiir doğar.