Bir Ayrılış Hikayesi
Erkek kadına dedi ki:
- Seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
“Yaşanmış gerçeklilik anlaşılmadan, yaşanan gerçeklilik anlaşılmaz” teziyle okuyucuyu 80'lere sürüklüyor. Tıpkı filimlerde olduğu gibi. 80 sonrası kurulmuş film seti çıkıyor karşınıza. Geçmişinizle yüzleşmeye, yol arkadaşınızın rolünü irdelemeye, toplumu sorgulamaya başlıyorsunuz. Ufuk Bektaş Karayaka, yazdıklarıyla başarıyor bunu.
Kitap
İçimden hıçkırıklar çıkaran kitap!
Merhaba sevgili kitap severler.
Bugün sizlerle haftasonu okuyup bitirdiğim #aylinbalboa #ateşsönenekadar kitabından bahsetmek istiyorum.
İçimden hıçkırıklar çıkaran kitap! Şu an yorumunu yazarken bile içimde hıçkırıklar peydah oluyor. Öyle çok yüreğime dokundu ki, belki ben de hayatımın mihenk taşını kaybettiğimden, kayıp acısını on iki yıldır kalbimde bir can kırığı gibi taşıdığımdandır.
İlk öykü baskıcı anne babalarla büyüyen iki arkadaşın hikayesi. Birine babası çocukluktan beri akla sığmayan şeyler yapıyor. Şuraya yazmaya bile utanıyorum
İkinci öykü bir ayrılış hikayesi. Bavulun tekerlekleri tıkır tıkır. Asansörün kara deliği. Kargalar dolmuş odaya. Karakargalar.
Üçüncü öyküdür hıçkırıklarımın sebebi! Size şikayet ediyorum. Beni çok ağlattı. Ama baksanız gözümde tek damla yaş yoktu. İçe ağlamak nedir bilir misiniz? Hüngür hüngür ağlamaktan daha çok acıdır, daha çok acıtır.
Eğer hayatınızın şah damarı durursa yaşayabilir misiniz? Anne, baba ya da gönülden birinin bir gün şah damarı atmaz olur. Sonra sizin düşüncelerinize sızar topraktaki solucanlar. Ölüm hak derler ya inanmayın! Haksızlıktır. Geri kalana yapılan haksızlık.
İşte o ufukta beliren ölüm ihtimalinin hikayesi. Kışın ortası yapılan bir taze fasülye, büyüklüğü her doktor kontrolünde değişen beyindeki toplar, mezun olmadan giyilen bir kep’in hikayesi.
Birbirinden etkileyici dokuz hikayeyi barındıran bu romana kalbimi bırakarak veda ettim. Sonra dönüp baktım kalbime. Üzeri can kırıkları doluydu…
Okuyun derim.
Acıyı çekmenin en asil haliyle tanışın.
Erkek kadına dedi ki:
- Seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
BİR AYRILIŞ HİKAYESİ
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
***
Erkek kadına dedi ki:
--- Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
---- Seni seviyorum, ama nasıl, kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz, yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın
❝Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
Ve ben artık
❝Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırası ya,
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...❞