"Önce müslüman olup sonra İslâm’ı inkâr ederek başka bir dine geçen veya dinsizliği seçen kimselere mürted denilmektedir."
Bazı Müslüman uluslarda, peçe kadınlar için bir hapishane durumunda: Onlarla birlikte dolaşan gezici bir hapishane. Ancak Muhammed'in kadınlarının yüzleri örtülü değildi ve Kuran' da, kadınların ev dışında saçlarını bir örtüyle kapamaları tavsiye edilse de peçe lafı hiç geçmiyor. Kuran' a göre yaşamayan Katolik rahibeler saçlarım tamamen örtüyorlar ve Müslüman olmayan pek çok kadın, dünyanın çeşitli yerlerinde başörtüsü, eşarp ya da başka bir örtüyle başlarını kapatıyorlar. Ancak özgür bir seçimin giysisi olan eşarpla, kadını yüzünü gizlemeye zorlayan erkek egemenliğinin sembolü olan peçeyi birbirinden ayırmak gerekir. Yüzleri kapatmaya çalışanların en azılı düşmanlarından biri olan, Muhammed'in torununun kızı Sukeyne sadece peçe kullanmaya karşı çıkmakla kalmadı, itirazını yüksek sesle de dile getirdi. Sukeyne beş kez evlendi ve bu beş evliliğinin hiçbirinde kocasına boyun eğmeyi kabul etmedi.
Reklam
Allah'tan başka ilah var mıdır?" "Yoktur." "Madem Allah'tan başka ilah yok, insan şirke nasıl düşüyor?" Antrenmanlı olduğum içün, cevabı sektirmedim: "Bazı varlıkları ilahlaştırarak." deyiverdim. İşte bu! Kelimeler dudaklarından inci gibi dökülüyordu: "Hah işte oğlum Hamza, Müslüman bu konuda çok uyanık olmalıdır. Tuzaklara düşmemelidir. Yüce Allah Nisa suresi 48. ayette 'innallâhe lâ yağfiru en yüşrake bihî... buyurur. Yani Allah şirki asla affetmez. Bunun dışında dilediği bütün günahlarımızı bağışlayabilir. O halde bir Müslüman yatıp kalkıp, şirk konusunda tefekkür etmeli ve fevkalade şuurlu olmalıdır."
Sayfa 110Kitabı okudu
Kudüs meselesi, tarih boyunca hiçbir zaman 'Müslümanların kendiliklerinden bir araya gelmesiyle' çözülmemiş. Selahaddin Eyyûbî 1187'de Kudüs'ü haçlıların tasallutundan kurtarmadan önce, kendisine ayak bağı olan diğer Müslüman yönetimleri zapturapt altına almak zorunda kalmış. Osmanlı'nın Filistin'i fethi de, yine bir başka Müslüman yönetimin -Memlük- tarihin sayfalarına gömülmesi suretiyle gerçekleşmiş. Kudüs'ü (ve diğer bütün mazlum topraklarımızı) kurtarmak için, coğrafyanın içinden çıkacak bir demir yumruğa ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Artık buna İslam Birliği, Ümmet Birliği, Hilafet vs. hangi ismi vereceğimiz bize kalmış. Netice değişmiyor: Bu düğümü, kuvvetli bir el çözecek.
Sayfa 17 - "Kudüs 'bazen' hatırlanacak bir şehir değildir" - Taha KılınçKitabı okudu
Yeryüzünün neresinde Bir müslüman Dara düşse. Ahh! diyorduk Kanıyordu içimizdeki yara Bir bıçakla sökülüp alınıyordu sanki yüreğimiz Bedenimizden Ahh! diyorduk Bir başka şey gelmiyordu elimizden.
Sayfa 137Kitabı okudu
Ama sonra, sonra? Kuşkular başladı: Müslüman doğmuşum. Neden? Müslümanlık, bir üstünlükse, ne­den başka bir çocuk hıristiyan doğuyor da, ben müslüman doğuyorum? O çocuğun suçu ne? Benim üs­tünlüğüm ne? Müslüman anababanın çocuğu değil diye, hıristiyan çocuğu ölünce neden cehennemde yansın?
Sayfa 315 - NESİN YAYINEVİ 17. BASKI
Reklam
Bizim bakışlarımızın yoğunlaştığı insan, Allah'ın ona verdiği adı, kendi tanımı olarak kabul eden insandır. Bu insan iman etmiş, Allah ona "Müslüman" adını vermiştir. Bundan böyle bu insanın bütün yapıp ettikleri kendi tanımına sahip çıkmaktan ibarettir. Müslüman sözü kapsayıcı bir tanımdır, ayrıca başka sıfatlarla desteklenmeye ihtiyaç göstermez.
Sayfa 126Kitabı okudu
Gerçekten öyle.
Bu insanların İslâm'la isimden başka bir bağları olmadığını görürsün.
Sayfa 22
Timurlenk, şiddetli müslüman, fakat kılıcından başka hiçbir keskin idraki olmayan, kör nefsaniyetli öyle bir hükümdardır ki, yarının keşfine ait en küçük harfi bile heceleyebilmekten âciz ve yıktığının Müslüman, yaptığının ise Hıristiyan olduğu muhasebesine bağlı bir sezişten mahrumdur. İlâhî takdir, Timur'a, Haçlı seferlerinden sonra, İslâm dâvasını Bizans ve Cenubî Rusya üzerinden Batıya yöneltme şuurunu vermemiş, onu Doğu Çemberi içinde hapsetmiş ve Hıristiyanlık âlemini gözüne pek küçük göstererek, bütün emelini, tek başına efendisi olmak gayretini güttüğü Şark'a bağlamıştır. Fatih Sultan Mehmed'in İstanbulu fethinden yarım asır kadar evvel, Çin seferine hazırlanırken ölen Timurlenk Rus'a Rusya'yı açmakla, Peygamber methinin hedef tuttuğu ve Moskof'un din devşirdiği diyarı fetheden "Osmanlı" isimli yeni İslâm - Türk İmparatorluğuna ne büyük bir bela musallat ettiğinden gafildir. Onun bu özürsüz gaflet suçu da bağışlanabilir soydan değildir. Hem büyük Müslüman, hem de bilmeden salîbe yardımcı... İlâhî takdir...
Benim gözümde günümüzdeki Müslüman ülkeler Allah'a İskandinav ülkelerinden daha uzaktır. Zira biri sürekli Allah ile aldatır, Allah adına kurallar koyar, Allah adına haramlar üretir, fetvalar verir, Allah adına kendi egosunu tatmin eder, Allah adına kendi cebini doldurur. Diğeri ise en azından Allah'ı hiç işin içine katmaz.
Sayfa 191 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.