Kitabı bu kadar uzun sürede bitirmiş olmama bakmayın. Çok akıcıydı ve konu olarak da sürükleyiciydi. Ama dört dörtlük değildi tabi.
Kitap Cannes Film Festivali'nde geçiyor ve tamamen Süpersınıf'ı eleştiriyor. Hatta eleştiriye tâbi olan şey sadece Süpersınıf değil, günümüzde bize sosyal medyada dayatılan her şey. Bir kaç olay yaşanıyor, sonra yazar başlıyor eleştiriye. Bir de olmazsa olmaz, her şeyden haberdar ve büyük oyunu çözmüş olan bir karakterimiz var tabi. Genellikle onun planları üzerinden yürüyor zaten.
Bence kitapta iki farklı konu var. Biri Süpersınıf'ı eleştirmek, diğeri de deli ve aşık(?) bir adamın kafada kurmacaları. İkisini birleştirmeye çalışsa da pek başarılı olamamış.
Yine de güzel miydi, evet. İnsanın zaman zaman televizyonda gördüğü ünlülere karşı iç sesi gibi olmuş.